Sabahın kör karanlığında,
Feryada ne hacet ey bülbül!
Feryat etme yeter artık sus!
Senin değil konduğun o gül!
Ötme ey garip bülbül ötme!
Hakk'ın iradesiyle geldik bu dünyaya
Ve daldık bir garip rüyaya.
Kimimiz birilerinin başına çorap ördü,
Kimimiz rüya içinde rüya gördü.
Kimimiz çaldı oynadı,
Bir güneş doğdu ufuktan,
Yüreği ufuklar kadar kocaman.
Sarılmıştı ufuklar duman duman
Dağıttı bütün dumanları
Ah,ne yaman!
Yüzün güneş,kaşların yay gibi
Yırttın gecemi dolunay gibi
Sensiz gündüzüm bile karanlık
Ah ile vah ile geçti bu ömrüm,
Gök denizden karayel geçmiş gibi.
Hayat içinde bir mutluluk yoktur,
Yâr elinden bir tas su içmiş gibi.
Güneş batar ,izi kalır dünyada,
Ay doğar başka bir ziyada,
Yıldızlar garip bir rüyada.
İnsanlar gelir, insanlar gider;
Ebedi kalmazlar bu dünyada.
Neylersin!
Gelince renkli, şirin yüzüyle evvel bahar
Mutlu eder beni uçuşu bir kelebeğin
Gözlerimde rengârenk kır çiçekleri açar
Yerlere diz vurunca dağ gibi bir zeybeğin.
Et sentetik,süt sentetik
Peynir sentetik,sucuk sentetik
Zekâ sentetik,akıl sentetik…
Elinde bir akıllı telefon
O da sentetik.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!