Kıldan ince kılıçtan keskindir şair yüreği
Kar tanesi gibi yumuşaktır dokunuşu
Elif gibi inceciktir okunuşu
Bazen zemheride yanar kor gibi
Bazen temmuz sığcında donar kar gibi
Tüy kadar hafif,pamuk gibi yumuşaktır
Emek verip çevirirsin film,
Çekersin bir çok belgesel.
Öyle bir hata yaparsın ki,
Alıp götürür hepsini,
Bir anda azgın bir sel.
Kömür gözlüm buradan gittin diye
Yürüdüğün tozlu yollar ağladı
En güzeller göğsüne taksın diye
Rüyama ektiğin güller ağladı.
Mecnun aşkı ile seni severken
Vurur sabahın ışıkları; yüzüme,nurdan
Görünmez oldu yüce dağların başı,
Kapanınca yollar tipiden, kardan.
Haber gelmez oldu gül yüzlü yârdan.
Tepişirken ahırda boz eşekler,
Unuttun beni diyorsun
Sen beynime çakılmış bir çivisin.
Nasıl unuturum ben seni,
Bil ki,hakkımı yiyorsun.
Sen yüreğimi aydınlatan bir nûr,
Beynimi kemiren bir ursun.
Seni her gün çok özlüyorum,
Gelirsin diye yolunu gözlüyorum,
Adım adım seni izliyorum;
Fakat sen bilmiyorsun.
Kalır gezdiğin yerlerde izlerin,
Pek çok sıkıntı ve dertlerin durağı insandır.
Gelse de sıkıntılar akın akın koca koca;
Sıkıntı ve dertlerin sonu mutlaka âsandır.
Dayan, sabır silahını kullan ey Mehmet Hoca!
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!