Gün geçtikçe derin çizgilerle artıyor kederim
Daha ne kadar sürer bu acı,
Ne kadar devam eder bu hal?
Bilemem.
Ama bildiğim bir şey var:
Seni çok seviyorum
Her sabah gelir penceremin önüne
Öter cik cik cik!
Minicik
Mini mini minnacık
Eti bir damlacık
Doğa harikası serçecik
Sert esti rüzgâr,kapladı her yeri kar,
Yorgun bir dal kırıldı ağaçtan,
Düştü toprağa; toprak kirlendi.
Eridikçe karlar,çoğaldı sular.
Elâ gözler uykuya daldı,
Baharım,yazım
Çiçek kızım…
Sağ kolum,
Güçlü kolum,
Aslan oğlum…
Sevgili eşim,
Askerlerin miğferine
Arabaların tekerine
İçtiğim çayın şekerine
Seni seviyorum yazacağım.
Ağaçların dalına
Bir gün gezerken şehri
Bir el dokundu omzuma
--Günaydın hemşehri!
Baktım
Siyah saçlı,orta boylu,çatık kaşlı
Karayağız bir delikanlı…
Duruyor mu merdivende hâlâ ayak izlerin?
Unuttum, kahverengi miydi neydi gözlerin?
Gelsem bahçendeki ağaçlar tanır mı beni?
Gözlerim hatırlayabilir mi ki gölgeni?
Senden bir haber uğruna yollara vurdum ben,
Öyle mi böyle mi?
Bir şarkıcı,
Bir sinemacı,
Bir tiyatrocu
Soyununca sanat,
Bir kadın Allah için
Sarıkamış dağlarına doksan bin can düştü
Yüreğimize hazin hazin bir hicran düştü.
Savaşırken vatan için karla kar altında,
Ufuklara yüceden beyaz bir ferman düştü.
Özgür değilsiniz; ipiniz efendinizin elinde,
"Tanrı"der de Allah'ın adı yoktur dilinizde.
Ağzınızdan salya akar da dolaşırsınız çöllerde,
Saldırırsınız,koyun sürüsü zanneder de bizi.
Çöllerdedir hâlâ peygamberimizin ayak izi,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!