ihanetin beşiğinde kukla ruhlar belendi kukla
bıçaklar bilendi bıçaklar
ve tomurcuk güller
dal dal derildi dal dal
ey şairim dal dal
şehrimin kapısına astım resmimi
giderken gözlerim ardıma baka kaldı
sesiz sedasız gidiyorum İstanbul'um
İstanbul'umu içime sığdıramadım
adım adım izleyecek sende kalan diğer yarım
an gelir durur ömrümüzün trenleri
rötar yapmazlar hayat raylarında
ve ecel oturur vatman koltuğunda
ve gidiş bileti ni keser
ve hüzünlü ayrılıklar başlar
gitmek isteriz sevdaların peşinden
Henüz okunmayan kitap gibisin uçlarda
Aykırı sevdalarda kırık kibrit gibisin
Çek yüreğinin pimini
Elleri demir pençe
Yazsın kibirli
Kibritlerin bilinmeyenlerini
sessizce gidiyorum bu şehirden
ardımda binlerce şiir bırakıp yüreğine
ve birkaç gül yaprağı
sessizce gidiyorum şiirlerinden
ardımda binlerce imge bırakıp
kadife devrimler dökülür zamandan uzak
yağmurlar ağlar kör didelerden
pişmanlığımın yası entari sırtımın kamburunda
tertemiz bir gülüş takılır dualarıma
dudaklarım yaslı bahar gibi hüzün örtülü
fırça ruhun rengini şiir ruhun ahengini
tamamlar
ya sevda neresinde dir
ressamın gökkuşağı renginde
şairin düşler evinde dinlenir
iki kelimedir sevginin şifresi iki kelime
seni seviyorum
çöz beni ey aşk
sevda yüklüdür her cümle sevda
sar beni gönlüne......
Yalnızca bir kırıntıydın, içime ilk düştüğün
Vakitsiz biranda
Ve alıcı kuşları sildi süpürdü ne varsa
Yalnızca sükûnet kaldı
Oysa! Sana inanmıştım
Masalımın kötü kahramanı oldun en sonunda
gönülde aşk güllük gülistan
yar benden ister
sevdalı fistan
gel ey gönül aşkıma yaslan
yüreğin susmasın
aşkı fıslda
KALEMİNİZSUSMASIN.
TAM PUAN
KALEMİNİZE SAĞLIK.
KUTLUYORUM