ah yıllar! sizden alacağım var,
yiten yok olan bir ömür
sahipsiz kaderim
tolasa tıkadın beni hacı tolasa,
yittim yitirildim ilmek ilmek çözüldüm hacı
ilmek ilmek çözüldüm
hiçlerin trenleri her zaman ağıt yüklü be asaf
ve yok oluş yüksüktür acının parmak uçlarında
sakın dokunma acılarıma
kül kül dökülürüm gözbebeklerine
ve hüzüne boyarım tüm gökkuşağını......
Yok, yok, hüznü asla sevmem
yüzüme Maske takarım zaman zaman
Ve hep gülerim çünkü! somurtunca çirkinleşirim
tıpkı acılar gibi
Ve ben o yüzden hep gülerim gülümserim
Gözlerim ışıl ışıldır
ruhun örtüsü erdemdir
erdemin görüntüsü
dilden dökülen sözlerdir
dal budak sardı yalnızlığım dal budak
yalancı baharlar açmakta dal budak
bir kadın düşün karadenizin kıyısı kadar yumuşak
sırtında ağırlığınca dertleri ah ah
kardelen kokulu kederleri dal budak
gölgenin ucunda yanan kandilim
geceyim yüksük gibi hüznünün parmağında
ölü kelebekler ruhumun labirentlerinde öbek öbek
pusulası kırık zaman koridorlarında yitiğim
sandukası cevahir zaman kalburunda yım
geceler keskin bıçak gibidir
kansız yara gibidir günde
şairin göz yaşları gibi ıslak
ve nemli nefesim gibidir
dilimden düşen her cümle
işte yüreğinin nemlenmiş şiiriyim
yalnızlığımın gölgesinde
erguvanlar demlenmekte
ve erguvan sancılı düş sonbaharım
çapraz bulmacamda
gök tohumlu bahar
ah be çocuk acılar bıraktık
diz boyu boynunu büktük
ömür boyu
sahi! ! ! !
biz mi? ? ? tükettik
senin yaşayacağın ömrü
bir öyküdür yaşamak
ve öykülerde yalnızlığıma dokunmak annem
ve sen sokul mayıs gögeme çocukluğum
haydi mayıspatı açalım
kasımpatıya inat
kokusu sevda koksun
KALEMİNİZSUSMASIN.
TAM PUAN
KALEMİNİZE SAĞLIK.
KUTLUYORUM