kirli olan ayağın değil ey çocuk sen utanma
ayağının altında ezilen ruhsuz benden lerdir
kirli olan
ardını dayadığın sıvasız evinde çocuksu sevinçlerindir içini ısıtan
boyalı mabedlere dönen villar da ruhsuz bendeler dir dolaşan
Topla yüreğimden
Aşk meyvelerini
Şahmeran bakışlım
Haydi sokul sezdirmeden
Rakkase kıvraklığıyla
Şah mat olalım
ölümün rengi barut barutun rengi ölüm
çocuklar ahhh çocuklar
onlar onlar ise ölüm tarlasında gelincik
binlerce yüzbinlerce kefenleri gelincik
onlar savaşın çocukları
Selam sana saygı sana polisim
Namlunun ucunda yaşamdır hayatı
Yüreği ni korkusuzca siper eder polisim
Kutlu bir görevde yaşama savaşı
Selam sana saygı sana polisim
Aşkın gözyaşları acımtırak olur
İçimizi yakar içimizi kurutur
işte aşk budur
ya sence hıııı söyle
hala alev ve mum gibiyiz
kula kül olan bir çağın evladıyız
yanan pervanede yürek seker
kuş sütü öfkemin damlasıdır yalnızlığım
yalnızlığın kül döker öfkemin alazına
kozadan kelepçe ördüm ruhuma
içimde özgürlük kelebekleri uçuşur
ne memleket uzağımda ne de ben yakınında
içimde esaretin han duvarları oluşur
acı bal tadında bir ömür sürmekteyse hala
demek ki hiç bir şey değişmemiş
sessizlik iliklerimizi kuşattıysa
diller lal lal dillerde özgürlük susar
ne değişti ki ağıt yüklü bulutlar anne doğuruyor
Bak görebiliyor musun ey sevgili
Bu gördüğün resimde ben varım
Ve yalnızlığımın karartma geceleri
Bak bende
Zamanın sırlı saatleri tıpkı aşk gibi
Zaman avuçlarımda değil
camekanda bir kız durur
bakışlarında öfke poyrazları savrulur
nefretin yutkunur hoyratça öfkeni
öfkende bir kız savrulur
ve saçları İstanbul İstanbul saçlı bir kız gönlümü savurur
KALEMİNİZSUSMASIN.
TAM PUAN
KALEMİNİZE SAĞLIK.
KUTLUYORUM