Üç perdelik gölgenin oyunu
Bir çocuk oynuyor ilk perdeyle
İçine sıkıştığı boş hayallerle
Anlaşılması zor olduğundan
Genellikle de anlaşılamayan
İlk perde umut vadeder...
Hiç yabana atılamayacak
Çok uçarı pek de kaçarı
En renkli hallerimle bile
Özellikle gün dönümlerinde
Renklerin ortasında ziyadesiyle
Kırlarda dolanırım ben yine
Hiç yabana atılamayacak
Çok uçarı pek de kaçarı
En rengarenk hallerimle bile
Özellikle gün dönümlerinde
Renklerin ortasından ziyade
Daha çok geri ve ötelerinde
Buradan bakınca diğerlerinin önünde gibi
Bana olan yakınlığından büyük görünüşü
Göz alan ışıltısı da benim yüzümden…
Yoksa bir farkı yok bildiğim diğerinden
Hep göz yanılması bu ışıkla gölgenin oyununda
Yoldaki taş da aynı geceyle uzayan kaldırımda…
Güneşe karşı yürümeyi denesene bir eğer dayanabiliyorsan
Ya da tam arkanı dön eğer karanlıktan yeterince korkmuyorsan
Gözlerin yanmadan ya da güneşin son ışıklarını da kaçırmadan
Yüzünü güneşe dönmenin en güzel mevsimidir: Sarı Sonbahar…
Yılmaz BEKTAŞ
Kimselerin önüne geçmek falan istemiyorum
Ya da basıp gidenlerin ardından baka kalmak
Ne üste çıkmak muradım ne de alttan almak
Ben olmak istiyorum: aynadakine şaşırmamak!
Mevsimler: günler ve gecelerde; Ay ve güneşle
Yıldızlar hep aynı yerde duruyorlarmış! denince
Bazen güzeldir her şey
Güneş batıdan doğsa
Buna şaşırmazsın da
Umut kaçınca gönlüne
İşte buna şaşırırsın!
Umutsuzluğun kalesinde
Kendimi bir güzelliğinde kaybedip bir başkasında bulduğum
Hangi canım İstanbulsun sen karşısında hayran durduğum.
Ilık bir mavinin tonu bu göz alan, serinlikte geceyle artan
Yalan değil ruhumuzu saran bu kızıllık sıcak günden kalan.
Karanlığa karışmış ışıklarla bezenmiş güzelliğin az alışılmış
Eski bir şarkısın suskun gönüllerde henüz doyulamamış.
Şehrin göbeğinde bu ruh yok artık!
Başkaları ne der bilemem, benim görüşümce.
Hem sevinç, hem tasa, hem de kederde
Ortak bir kadere hep birlikte yürürlerken
Ne de güzeldiler, memleketin her köşesinden,
İnsanlarımız; el ele, diz dize, gönülden gönüle…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!