Vaktiydi
Ağaçlar göle eğilmedeydi
Yağmur gökten ayrılmada
Rüzgâr saçlarında
Siyah gözlerinde güzeldi
Bir sal karşı kıyıya ulaşamadı
Sen yine de söyle türkünü
Suların çekildiği düzlüklere
Sen yine de sarıl
Tek bir çiçeğin yaşama umuduna
Köklerinin ölü toprağına tutunduğu gibi
Sen yine de anlat onlara
Kül ve ateşten bir yürekte
Yalnız ve susuz bir kedi
Ağzında iri bir gül taşıyarak
Ayak basıyor yarana
İlk kez gördüm seni
Sokaklarında kimsesiz köpeklerin kol gezdiği kentte
Bulamaz derinliğini kalbinin
İskandil eliyle
Baldıran arasından seçer kelimelerini
Hafifletmeye çalışırken yükünü
Kötü haberlerim bi yandan yayılmaya devam etsin
Yaram sızısı bekleyedursun
Sonu olmayan bir rüyadır
Kalbimin aynasına düşen gözlerin
Uzansam bir kucak dolusu yağmur toplayabilirim hüzünlerinden
Acısı kan kadar akışkan ruhum bilir
Koptu bir şeyler derinlerde
Değişti dünyanın ekseni
Şimdi tam zamanı Cahit
Buzdağını şöyle adam gibi
Karşımıza alıp
Hiç dile gelmeyen
O saydam sevgiliye
Bu şiirin kanatlarıyla ulaşmanın
Böyle bükülmezdi
Sabahın ilk ışıklarında
Yeryüzümün ekseni
Böyle kokmazdı Ağustos
Çürümüş çiçekler gibi
Doruklardan yağmurla iner sevgim
Ovalara can suyu bileklerimde hissedersin
Bir merminin gece izinde göreceksin
Yokluğunda, sevincimin ömrünü
Seviyorum seni
Eski ve yeni aşkların da üstünde
Yaslanmış güzelliğini izlerken
O dağ kopsaydı yerinden, hissetmezdim
Çöl çiçeklerini sulayan
Bir atlı gördüm rüyamda
Umudu heybesinden taşıyordu
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!