Zannetme ki senden söz açmadım
Bezmi Alemde Yusuf misali
Ütopya bu kurduğun bakışlarının altında
Lahika gibi ömrüme uladım bin bir çeşit güzelliğini
Elfaz gibi dağıldı kalbimin sesi
Yalaz düşürdün içime
Çok ağıt topladık
Alev almış zeytin ağaçlarından
Kalbim, hiç açmayan bir çiçekti senden önce
Sen kaç bahardan sonra yoruldun sevmekten
Kıyametse, gördüm işte yanı başımdaydı
Sana uzanan ellerimi
Abanoz ağacına sığınmış gölgen
Serin mi serindir şimdi Ahura Vadisi
Göğün karanlık elleri
Ufukta balçık denizle birleşti
Kan çeşmesinde bekliyor rızkını bir karınca
Ben senden haber bekliyorum
Kanın sesini dinliyorum şimdi
Sükunetli uykuların yakındır sevdiğim
Özledigin yalnızlığın yadigar sana
Bahçem talan
Irgatların ellerinde ıslak beyaz bir örtü
Bana kefen olsa razıyım
Sonunda geldik sözlerin divanına
İki küçük korku çiçeği avuçlarımızda
Sözlerden önce ilkin onlar düştü aramızdaki boşluğa
Köksüz topraksız sürgün verir ısrarla
Santim santim bilenir heceler
Bizi gün gün ayırırlar
Yapraksız dallarımla
Gölgene bağlanıyorum şuursuzca
Koca bir dağın yamacını
Senin için ayırdım
Krizantem çiçekleri yetiştiriyorum
İntizarına mahkumdur nevbahar hislerim
Ledün ilmiyle ezeli bir masalı dinliyorum hilkatinden
Kalyoncuyum çok eski bir dünyadan, rıhtımına sürükleniyorum
Nakıs gölgemin ağırlığını kollarına vermeye kıyamıyorum
Uslanmaz cerenler gibi geçmeye çalışıyorum serapa hayat dolu ırmaklarından
Rüzgar saçlarını örmenin telaşında, sen vavın kucağında derin bir uykuda
Bir yıl önce
Adını bilmezken
Çocuklar aynı pınarlardan su taşırmış patikalarda
Tokluğa ulaşamayan küçücük ayaklarıyla
Aynı yollarda senden kaçmaya çalışıyorum
Bilmeden bu şehre kök salmışım
Ne yazsam da faydası yok
Yapraksız, dalsız büyüyorum uzun zamandır
Bizi öldüren bir şeyler var
Fakat sensin kubbeleri yıkan
Sensin bu karayı
Gurbet yapan sinemize
Avucumda aylardır sakladığım güzel kuş
Bugün kanat çırptı özgürlüğe
Yol onun, baht onundu amenna
Vakti gelmiş miydi
Vebali boynuna
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!