Bir korku yerleşti yüreğine Gülcihan
Bir kıvılcım bıraktın aramıza
Hava tutuşacak kadar ağırdı
Sense sezemeyecek kadar uzak
Bir bankta bıraktın ellerimi
Uyanıncaya kadar
Hani bendim güçlü olan
Kırılmaz dağılmaz sanmıştın bedenimi
Okyanuslar çalkalanıyor küstüğünde
Dalgalar hangi parçamdan alır hıncını
Böyle döve döve sargılı kıyılarımı
Gün nicedir yüzünü göstermiyor
mizacım serttir benim
güz kokan saçlarını severken
dağlı ellerim teninle buluştu
güneşin aksi hiç eksilmedi ellerimden
her güne yeni bir gökyüzü
sunmak istedim simsiyah gözlerine
Dikkatle bak
Yine karanlık günü tüketiyor
Ben de tükeniyorum bir kenarda
Bizde takvimler akşamüstleri değişir
Çünkü sen akşamüstleri gidersin
Eskiyen günle birlikte
Sen bin bir çeşit tebessüm takınırsın yüzüne
Ben uzak bir yıldıza bakar gibi
Seyrederim yansımalarını
Bazen karanlıkta kalırım
Bir kelimenle aydınlatırım
Mağaramın isli duvarlarını
Seninle buldum
Baharı ülkeme getiren sevinci
Sen bin bir çeşit tebessüm takınırsın yüzüne
Ben uzak bir yıldıza bakar gibi
Seyrederim yansımlarını
Bazen karanlıkta kalırım
Geç kalan ne varsa seni anımsatır
Acı ve hüzün seninle yürür
Bir gözün değsin bile isterim
Bir kez gözlerine düştüm bir yolun sapağında
Her yıl yatağını biraz daha daraltan
Bir yolu olmalı anlatmanın
Kalbimizin dikenli bir tele çekilmesini
Her şimşek aydınlığında
Düşen her yeni damlanın
Bir hesabı olmalı elbet
İstediğin gün bir türlü gelmiyorsa
Cehennem yürekli dağlarda
Canımı alırlar kurşunsuz
Yalnız değiliz sevgilim
Kuru ekmek yiyen çocukları görüyorum
Yorgun başlar eğilse de
Sen her daim aydınlatırsın
Dünyanın karanlık yüzünü
Bir yoksunluktur sana gelememek
Avuç içlerim terlerken elini tutamamak
Bir maveradır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!