Bu günlerde vazgeçtim çocuk olmaktan
Bu saatlerde kaçtım ışıltılı caddelerinden
İki adam yürüyordu ücra köşelerinde kentin
İkisinin de kanında ayni zehir
Bir balık kızıl nehrin kıyısında solungaçlarını bırakmış
Vuslatı elinden alınmış şafakta
Beklersin Figani gibi darağacı kıyısında
Bazı sözlerin zülme set çeker
Bazı dönüşlerin şehrin visal kapısında yankılanır
Fırtına ilkin denizde kopar
İlk kurban yürekten verilir
Bak, nun harfinde gizlendim senin için
Bütün cürmüm ancak bir nokta kadar
Anla ki, sana rücu eder bütün batıni güzellikler
Zahirde bile görünmeyen benim
Bak, aynı yıldızların altındayız
Sensin geceyi daraltan
Daha güzel görünmüyor şimdi mevsimler
Sen ateşli bir örtünün altında gizlerken saçlarını
Bakıyorsun filler yorgun
Daha önce hiç söylenmemiş
Kurşuni sözler bulunabilir
Dudaklarının kıyısında sakladığın
Kaybetmiş görünsem de
Bu aşkın tek galibi benim
Her doğum sancılıdır derler
Her ölüm sessiz
Her şeyi biliyor olmak da bu kalbin en ağır yükü
Dumanlar yanıltmasın seni
Çıkarsın soylu atlar gibi dağlara
Denize bakan ormanlara
Gözlerinle toplarsın her bir çiçeği
Henüz gölgeleri boylarını geçmeden
Geceye saklanmadan şefkatin, merhametin
Vadilere bakarsın sarp yamaçlardan
kar çok yağdı o gece
ardıç direkler
taşımaz oldu
eskiyince suretim
bir hayli kırılmışım
Doğumlara erişmiyor artık dualar
Derimin altında işleyen kehribar sancısını dinliyorum
Ebabil kuşları göz ucuna kondu
Uçamazlar, yürüyemezler gayrı
Fıtrat, ölüm hak, öldürmek hak
Duydunuz mu kan vermeye gelen kınalı serçelerin seslerini
Keşke o rüzgâr, o gün koşup tutmasaydı beni
Bu gergedan ağlamasaydı ulu orta
Günbatımlarında sararırdı benim yapraklarım
Tren garlarında unutuldu çiçeklerim
Lakin kim bu taşa kazıdı adının baş harflerini
Salkım söğüt gölgeni kim bozdu
“Ben öteliyim”*
Azad kuşlarını severim
Vadileri birleştiren köprüleri yıkarım
Ben sana hasretim
Başka yokluk nedir bilmem
Her gün yüzlercesi geçer kıyılarımdan
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!