Böylece gittin,
Senin yerine,
Ayın karanlığında,
Yıldızlarla dans ediyorum...
Adını benden gizleme,
Bozuk plak gibi dönüyor,
Sahibinin sesi kendi melodisinde,
Konser alanlarında uğultular,
Adolfo-Benito üslubuyla hitabet,
Ataları komşuların kapısında.
From the hand of a love, my eyes became abran,
Even if I die with my troubles, there is no one who asks about me.
Nobody understood, the minimum got tired,
A day has passed from life, and today is evening.
It was a well as if it had swallowed the dragon,
Bu gece çok yalnızım,
Duvarlar üstüme geliyor.
Bir şey beni yakaladı ve beni eziyor.
Kalbim kırık, sesim titrek,
Kalp atışımı anlamıyor musun, durumum gözden mi kaçıyor?
Kendi yoluna gider her şey,
Her son yeniden diriliş gibi gelir bazen,
Hayatın solgun yüzlü baharıdır sonbahar,
Her şey ölçüsüz sevginin nisan yağmuruyla düştüğü yürekte,
Ve yaşlılık, olgun meyvesidir,
Gençliğin kontrol edilemeyen maceralarının.
Kırmızıdan bahsedelim bugün,
Geçsin önümden bir çocuk,
Giysin kırmızı bir elbise,
Yetsin küçük bir gülücük.
Gelsin kırmızı rujlu bir kadın,
Bugün dolma kalem ağladı,
Beyaz kağıt üzerine,
Siyah gözyaşlarını döktü...
Hatların yol dizisinde,
Tüm ünsüzler koştu.
Biraz başım ağrısa,
Yüzüm kızarsa,
Dudaklarım titrese,
Konuşamazsam,
Dilimde yılların anıları,
Aralıklı olarak, sızlanarak damlıyorsa,
Akça kuğu, tombul kuğu,
Bugün dala lanet ettin,
Önümde sallanırken dostum,
Bugün tatlı ruhunu incittin.
Sözünü seçtin,
Gördüklerim ağlarken hatırladıklarımdır,
Bu anı bir anıya dönüştürürken zaman,
Hiçbir şeye tutunmadan bir yerden kalkarken,
Şunu sorabilirsiniz devam ederken:
Neyle yaşar bir insan?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!