Vakit saat tamam olunca
Gül dalda mevsimsiz solunca
Azrail gelip kapıyı çalınca
Buyur etmemek elde mi
Bedenin musalla taşına konulunca
Giderken, beni de aldın benden…
Tutamadım seni, ne gelir elden…
Ne yazık ki; emir büyük yerden…
Çaresiz, boyun büküp gidişini izliyorum!...
Sen, bensiz bir defalığına öldün…
Bir şarkı çınlar kulaklarımda!..
Mazide kalmış eski bir şarkı...
Takılmış dilime birkaç kelime;
Mırıldandığım bu şarkı o şarkı...
Dolanmış dilime üç beş kelime…
Söyle felek; benimle zorun ne?
Bir gün olsun, gülmedin şu yüzüme.
Düşünmekten, uyku girmez gözüme.
Düşmanlarımı güldürür, beni ağlatırsın.
Kahpe felek, benimle derdin ne?
Dün gece sokağından geçtim…
Evinin ışıkları yanıyordu…
Sensiz çaresiz yine içtim…
Kabuk bağlayan yaram kanıyordu…
Gökyüzünde milyonlarca yıldız;
Bana ayrılmalıyız derken telefonda...
Beynimden vurulmuşa döndüm o anda...
Seninle konuştuğumuz zaman zarfında…
Öldüm, öldüm dirildim be Funda..!!!
Buğulandı gözlerim ağlayamadım...
Bugece; ilk buluştuğumuz sahile gittim...
Uzandım kumsala; uzun, uzun gökyüzünü seyrettim...
Sonra sahil boyu yürüdüm biraz, senden bir iz aradım...
Anılar canlandı gözümde; efkarlandım bir cigara sardım...
Biliyorum çare değil sensizliğime; fakat yinede bir teselli işte;
Gelip kapımda yatsan
Gece gündüz yalvarsan
Pişman olup ağlasan
Geçti bor'un pazarı
Sür eşeği niğdeye
Mecnun Leyla için çöllere düştüyse,
Ferhat şirin için dağları deldiyse,
Kerem aslı'nın aşkıyla yandıysa,
Ben de senin için delirmedim mi?
Şimdi onların aşkı birer efsane
Gözlerini görmezsem; güneşim doğmaz...
Yüzünü dönmezsen; sabahım olmaz...
Seninle el ele gezip, tozmasam...
İnan ki; aşkın bir anlamı kalmaz...
Gel, gözünü seveyim...
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!