Gölgen adeta bir çınardı...
Sözlerin sevgi akan pınardı...
Kolların bizi şefkatle sarardı...
Sen yaslandığımız dağdın, baba...
Meğer her şeyiyle yalanmış dünya…
Bir üzüm tanesinde sevmiştim şarap dide’lerini...
Erik ağacı altında tatmıştım ilk kiraz leb’lerini...
Seninle içmiştim “O” en güzel aşk bâde’lerini...
Şimdi çakırkeyif bağ bozumu sevdam...
Üzüm buğusu, gözlerin aklıma geldiği vakit...
Gözlerine hiç kış uğramasın,
Hep böyle bahar kalsın gözlerin.
Güneş yakmasın, rengi solmasın,
Sinendeki pembe gonca güllerin.
Yılda dört mevsim var; en çok sevdiğim bahar.
Keşke aşk olup düşsen gönlüme yine,
Deliler gibi sevsem seni ölümüne.
Ömrümü adardım, bana geldiğin güne,
Bırakmamacasına kenetlensin ellerim ellerine.
Hadi aşk ol, dol yüreğime,
Nefes almak, yaşamak değilmiş meğer;
İnsan yaşarken de ölürmüş!...
Yaşamama sebep senmişsin meğer;
Nefes almanın yaşamak olmadığını anladım!...
Bana; o son bakışın vardı ya!...
İsmin dilimde dua,
Sevgin kalbimde niyaz.
Seni sevmek ibadettir,
Sevabını bana yaz.
Benim duamsın tanrıdan,
Çarkı kırılsın bu bozuk düzenin;
Evi başına yıkılsın milleti üzenin;
Yatacak yeri yok, ben aç iken tok gezenin;
Allah kahretsin zalime, metiye dizenin.
Hepimiz anamızdan üryan doğmadık mı?
Ben ölmem; bedenim topraktır benim, ruhum deniz…
Hâlâ bir şeyler öğrenemediyseniz, bu sizin bir eksiğiniz!
İspiyonculuk uymaz bana; ben ser veririm, sır vermem;
Darağacını boylasam da ben, ben buyum, değişmem…
Sakın üstüme varmayın,
O’nu bana sormayın,
Ne olur beni yormayın,
Moralim bozuk bugün…
Sakin olduğuma bakmayın,




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!