Boynum sana kıldan incedir.
Ezel'de ebet'de elbet senindir.
Nadide aşkın hep kalbimdedir.
Zebun bırakma beni güçlendir.
Esirge bağışla kul'un beşeri'dir.
Ruh'um can'ım emrine amade'dir.
Bu nasıl yargısız bir infaz
Üstümde tonlarca enkaz
Ne olur acele edin biraz
Gülüşlerim dondu betonların arasında!...
Ne bir işaret ne bir ikaz
Seni sevmek mutsuzlukmuş bunu bilemedim..
Her gece ben alem yapıp kafayı demledim..
Gem vurdum duygularıma aşkı erteledim..
Seni sevdim seveli kendime gelemedim.
Seni beklemek umutsuzlukmuş bilemedim..
Nasıl düştün aklıma bilemezsin...
Sensizlik krizim tuttu gene, neredesin?
Saçlarımı yoluyorum, kafamı duvarlara vuruyorum...
Seni nasıl arıyorum bilemezsin...
Seni nasıl özledim bilemezsin...
"Sevda'yım" sevmeyi bilene!
"Söz'üm" konuşmayı bilene!
"Deniz'im" yüzmeyi bilene!
"Dünya'yım" yaşamayı bilene!
"Gülüş'üm" gülmeyi bilene!
Varsın ömrüm yolunda tükensin
Sen yeryüzündeki kanatsız meleksin
Yolum sensin solum sensin
Ben ömrümü sana adadım bilesin
Varsın eller mecnun desin
Seni anlatmak yıllarımı alır,
Güzelliğin anlatılmaz yaşanır,
Bırak doyasıya seyredeyim!...
Gözlerin denizden aşağı mı kalır.
Yüzün güneş mi, yoksa ay mıdır?
Bir damla mutluluk için;
Nehir nehir dolaştım...
Bir damla mutluluk için;
Ben ne denizler aştım...
Bir damla mutluluk için;
Okyanus'a bile ulaştım...
Yolun düşerse değil, yolun düşsün
Ayda yılda bir olsa da, çık gel gül'üm
Gündüzleri hayalim, geceleri düş'ümsün
Varlığın mutluluk, yokluğun zulüm
Senden gelen herşeye razıyım
Bir İstanbul sabahı alır beni benden…
Hayal kurdurur yaşamın her renginden…
Gönül kuş olup uçmak ister kendiliğinden…
Bir sevda kurşunu vurur beni yüreğimden!
Bir İstanbul sabahı uyanıyorum aniden…
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!