Ne erkek yürekmiş benim bu yüreğim,
Ne mert yürekmiş,
Ne sabırlı yürekmiş,
Bunca yıldır of bile demeden direnmiş acılara.
Görmüş; gördüğünden,
Sevmiş; sevdiğinden,
Meğer mangal gibi bir yürek varmış bende;
Of bile demedi başıma yağan çileler yağmuruna,
Kemiklerime işleyen sızılara,
Bitip tükenmek bilmeyen gözyaşlarına,
Eni-boyu belli bile olmayan azaplara,
İki yakası bir araya gelmeyen ayrılıklara,
Ağaran saçımın aklarındasın,
Gümüşe dönmüşsün şakaklarımda.
Ben inkar etsem de sen farkındasın;
Adın feryat olmuş dudaklarımda.
Dudaklarım yanık, yüreğim yanık,
Dervişliği bilene
Yüreğim feda olsun.
Derviş gibi sevene
Yüreğim feda olsun.
Dil çok kolay döndümü,
Saçların tarlada boy atmış buğday,
Çatılır kaşların asla durmadan.
Sen durgun denize yeni doğan ay,
Yüzüne bakmaya yetmiyor zaman.
Ellerin yumuşak kuşun tüyünden,
Saçın dalgalanan başaklar gibi,
Sesin bir pürüzsüz şadırvanda su.
Hüzünlü gözlerin sır saklar gibi,
Yüzün fildişinden oyma doğrusu.
Şarkılar çevrende ebemkuşağı,
Yüzünle ışıksın, saçınla nursun,
Çok fazla yaklaşma, kavuracaksın.
Cömert bakışların az uzak dursun,
Külümü göklere savuracaksın.
Bakışın bir alev, gülüşün yangın,
Gözlerinin parıltısını arıyorum yıldızlarda,
Denizlerde ıslak saçlarının kokusunu,
Yapraklar altında yüzünün gölgelenmesini,
Körpe ayaklarının izlerini kumsalda,
Gülleri kıskandıran kokunu
Rüzgarda.
Ben seni deli gibi değil,
Akıllı gibi seviyorum.
Güvendiği dağlara kar yağmış bir insan gibi,
Kolları kırılıp yel içinde kalmış,
Yapraklarca sararmış
Bir insan gibi seviyorum
Anımsıyor musun, karakış içindeki baharımızı?
Lapa lapa yağan karlar altında bir sen, bir ben,
Avuçlarımızda beyaza kesmiş bir karakış,
Yüreklerimizde birbirine sevgi, saygı, alkış.
Bilcümle ağaçlar beyaz,
Bilcümle damlar beyaz,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!