Hikmet der; çobandım, derbeder idim,
Aşkı durur sandım, sürdüm yürüdüm,
Düştüm bir ateşe, yandım, eridim,
Kurudu çamurum kalmadı yerde.
Hikmet der; atlara çakıyorum nal,
Bembeyaz kar olmuşsun, anam-babam,
Kuşbaşı kuşbaşı yağıp duruyorsun pencerelerime
Testekerlek bir ay ışığı altında.
Afacan tozaklarında yılbaşı pırıltıları;
Kıvılcım, kıvılcım,
Yıldız, yıldız,
Allah 'a mekruhtur gaddar adamlar,
Yoksulun başında boza pişirme.
Kendini adamdan sayar cüdamlar,
Ürkek yetimleri acze düşürme.
Sanma ki tehditle adam olursun,
Sanki sözün en güzelini söylemiyor mu
Şu Hacivat Çelebi?
Sözcüklerin en kibarlarını, seçe seçe,
Tertemiz bir şiveyle,
Su katılmamış bir kibarlıkla,
Sen neden indiriyoraun tepesine yumruğu
Senle çekip gitti körpe baharlar,
Soranlar boşuna sorup ararlar,
Bak ki nasıl bomboş koca diyarlar,
Ne karagünlere kalmışım bir bak.
Çimenler kurumuş, çiçekler solmuş,
Bırak kuşum aracılık etmeyi yarla aramda,
Sen bir muhabbet kuşusun,
Bir sevda kuşusun,
Bir ev kuşusun.
Yazık o minicik kanatlarına.
Ne o uzak yollara dayanır bu kanatlar,
Varsa kabullendim alınyazımı,
Hayatım böylece yerinde kalsın.
Razıyım çekmeye her bir sızımı,
Yüreğim bir onun elinde kalsın.
Ne güzel şeydir ki onu sevmişim,
Bir çocuk ezilmişti
Bir özel arabanın altında.
Araba lükstü, görkemliydi, çocuk yoksuldu, çobandı,
Araba Almanya ‘lardan geliyordu,
Çocuk köyünden başka yer görmemişti,
Arabanın jantları, lastikleri ışıldıyordu güneşte
Kış ayında turunçsun, bahar ayında kiraz,
Dudağın haziranı görmeden kızaramaz,
Senden başkalarına yüreğim bağlanamaz,
İyi ki; seni sevdim bu dünyada sadece.
Hükümdür sürdürürler geceler mehtaplarda,
Bir gidip arayayım,
Az dönüp fırlanayım,
Bulamazsam sorayım,
Kabrimi merak ettim.
Mezarlık içinde mi?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!