Ah bu hasretler olmasa,
Yürek dertle kıvranmasa,
Gönül aşktan usanmasa
Ne olurdu, ne olurdu.
Hem sevilsek, hem de sevsek,
Ne zaman bir yudum içsem ağlarım,
Bağrıma zehirli oklar saplanır.
Nasıl üzülürüm, nasıl yanarım,
İçimde küllenen dertler uyanır.
Hayalin rengarenk kadehlerimde,
Ey, çeşmeler, pınarlar, sular ülkesi memleketim! ..
Nereye götürdüler
Ak-berrak akan sularını, pirinç lülelerden,
Çam kokulu oluklardan,
Mermerlerden?
Nereye götürdüler
Çaldıran Savaşı ‘na senle ben mi giriştim, anam-babam?
Seninle Bağdat ‘ta mı dövüştük?
Lehistan ‘ı mı bölüşemedik?
Paylaşamadık mı Niğbolu ‘yu, Eflak ‘ı, Buğdan ‘ı?
Ne yaptık?
N ‘eyledik?
Neye yarar gülün kırmızısı?
Bülbülün sesi neye yarar,
Mehtap altındaki mahmur denizin kokusu,
Ormanların karanlık sessizliği,
Güneşlerin yamaçları öpe öpe yükselmesi
Ve yağmurun yağıp durması omuzlarıma?
Çalıştım, ruhumu tanıyamadım,
Bir yanım yumuşak, pamuktan öte.
Bu nasıl bilmece, anlayamadım,
Bir yanım kaskatı kabuktan öte.
Bazan meleklerle konuşuyorum,
Açlıklara, susuzluklara alıştım,
Uykusuzluklara, yorgunluklara,
Çilelere, hüzünlere alıştım
Ama sensizliğe bir türlü alışamadım.
Resimlerini bile indirmek istedim duvarlarımdan,
Yapamadım.
Ardarda konuşma, ara vermeden;
Ellere akıldan noksan olursun.
Dersen çok kısa de, çok uzatmadan,
İnsanın gözünde insan olursun.
Kusuru yüze de, arkada deme,
Bu sabah rüzgarı sana hiçbir şey söylemiyor mu
Benden yana,
Bu ikindi yağmurları hiçbir şey söylemiyor mu,
Doğan ay, batan güneş,
her biri sana bir ayrı benzeyen bu bulutlar,
Çalakanat benden sana doğru uçan kuşlar,
Gülüm yaprağını bu gece açtı,
Dikilmiş başına gözetliyorum.
Katmer katmer olup kokular saçtı,
Bir ömür boyudur hep bekliyorum.
Kelebeğe değmiş yaldızlanarak,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!