Saçaklar altında kalalım böyle,
Yağsın bu yağmurlar doyana kadar.
Başın omuzumda fısılda, söyle,
Yüreğim sesini duyana kadar.
Islak saçlarında parlasın sular,
Ne biçim yanıyorum, yüreğim alev alev,
Sensiz geçen her günüm bağrımda hançer gibi.
Özlem sanki çevremi dört yandan saran bir dev,
Tutuşup yanıyorum kendimden geçer gibi.
Her geçen gün içimden birşeyler eksiliyor,
Tanrı ‘ya yalvarıyorum ömrümü uzatsın diye,
uzatsın ki; seni daha bir çok seveyim,
daha bir uzun zaman seveyim,
daha bir çok tadayım seni sevmenin tadını.
Yanı sıra acılarım çoğalacakmış,
çilelerim,
Dallarda nar gibisin,
Yamaçta kar gibisin,
Her yerde var gibisin,
Lezzetlisin, tatlısın,
Yaman şatafatlısın.
Kerem ‘i bilir misin?
Neler neler çekmiş bir Aslı uğruna,
Yüreği dudağında
Ve gönlü ayağında,
Bir ah çekip kendi ateşiyle yanmış
Kerem dayanıksız insanmış,
Tükendi takatim, halim kalmadı,
Boş umut peşinde sürütme beni.
Körpe dallarımı kırdın savurdun,
Solgun yaprak gibi çürütme beni.
Sarı saçın gibi yelde savruldum,
Bir oy vardı, o da gitti,
Yandı cıbılın derisi.
Bir dönemlik kavga bitti,
Yandı cıbılın derisi.
Memur bekler ive,ive,
Yaşardı gözlerim, sızladı kalbim,
Gönlüm yine düştü ıssız yollara.
Ne olacak böyle bilmem ki halim,
Çilem kafa tuttu uzun yıllara.
Ne gönlüm bıkıyor, ne yol bitiyor,
Çok bir şeye gücüm yetiyor yetmesine
Ama yetmiyor kalbime gücüm,
Ne sözümü dilmiyor, ne halden anlıyor
Geri geri çeviriyor olanca öğütlerimi,
Asla aldırış etmiyor,
Kendini ona öylesine bir sevdirmişsin ki;
Sen şimdi yaşamak mı diyorsun buna?
İki elim iki taş altında,
Bir pabuca girip kalmış iki ayağım.
Her an uçacak, koşacak
Ve bir şeylere kavuşacak
Gibiyim.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!