Serçe fili tavlamış,
Bir tenhada nallamış,
Fil biraz afallamış,
Kalkıp yalan desene.
Eşekler yaylanıyor,
Rüzgarlar süpürüp silsin adımı,
İsterse unutsun kalbin andımı,
Kalbime gömmüşüm ben feryadımı,
Kavrulup ateşle duman içinde.
Aklımı-fikrimi sokmuşsun zora,
Kader ellerimi yaman bağladı,
Çözmenin yolunu bulamaz oldum.
Dilim kaderine kendi ağladı,
Adını cömertçe anamaz oldum.
Kalbimi götürdün avuçlarında,
Artıyor, eksilmiyor
Kalbimin çektikleri.
Hiç tükenmek bilmiyor
Kalbimin çektikleri.
Çektim, çekerim daha,
Saçın ihtişamlı bir köprü gibi
Bağlıyor kalbimi ufuklarına.
Yağmur ay altında çiseleyerek
Nemlilik veriyor dudaklarına.
Sanki tül ardında kalmış gibisin,
El çek artık yüreğimden, gönlümden,
Ola ki ben dertsiz bir gün görürüm.
Dünya alem şikayetçi dilimden,
Sular gibi akıp gitti bu ömrüm.
Kalbim nasıl Geçiverdi eline,
Bir denizsin kumsalda,
Bir mehtapsın sandalda,
Parlıyorsun kumlarda
Tozu gibi altının.
Cefadan hiç bıkmazsın,
Yalanlar gülücük haline gelmiş
Pembe dudakların tam uçlarında.
Yüreğim incinmiş ve örselenmiş
O küçük, o körpe avuçlarında.
Bakışı pusudur bakışlarıma,
Kabrime düştü ateş,
Ne el kaldı, ne de baş,
Ayrıldı yavaş yavaş
Et kemikten bir kere.
Derim kurudu, çekti,
Yıldızlarla dolu kubbelerim var gecelerimde;
Bir yanında ay durur,
Bir yanında Çoban Yıldızı,
Saraylarım var çamlardan sisli dağlarda,
Ulaklarım var gecekuşlarından,
Şarkıcılarım bülbüllerden.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!