Mermer bir havuz başında seni andım
Hayalini sulara işleyip
Mermer fıskiyelerle oyalandım,
Dolandım,
Fırlandım,
Yerlere serilip göklere tırmandım,
Mermerler içinde syrettim seni,
Pürüzsüz oyulmuş heykel gibiydin.
O anda gönlüme hapsettim seni,
Mermerin, beyazın en güzeliydin.
Yağmurda kalmıştın, ıslaktı tenin,
Kimsanin gizlisine
Bakma oğul, mekruhtur.
Kötülüğü kafana
Takma ogul, mekruhtur.
El bilinir huyuyla,
Bilyelerimi verin; o kadar üzgünüm ki;
Kutsal çocukluğuma sığınmak istiyorum.
Yaşlılıktan, ölümden öyle tedirginim ki;
Kutsal çocukluğuma sığınmak istiyorum.
Sığınmak istiyorum o bahar günlerine,
Gelmeyin üstüme; bir başıma öleyim,
Öylesine yoruldum ki; bir yaşanmamış yaşamda,
İşte satılır oldu ipim-ipliğim pazarda,
Kıpırdatmamı isteseniz; elimi kıpırdatamam,
Konuşmamı isteseniz konuşamam,
Ağlamak isterim; başımda kimsem olmadığı için,
Olmasına olmaz ama kazara gelsen yanıma,
Ne olur biliyor musun elkızı, ellerkızı?
Dağılır gider bu yağmur yüklü, bu şiş karınlı bulutlar
Bu rüzgarsız havalarda.
Bir de bakarsın ki; testekerlek bir ay havada,
En bir yakamozlu giysilerini giyinip çıkmış deniz,
Bilmenin olanağı mı var
Dünyada gündüz diye bir şey olmadığını
Senin sevdana düşmeden önce?
Sevene rahat, huzur bulunmadığını,
Hiçbir fark olmadığını çilelerle yağmurlar arasında,
Yol-mol bulunamayacağını karanlıklar içinde,
Sanki yüreğime mızrak saplanmış,
Sanki ayaklarım pırangalanmış,
Sanki bu bedenim çarmıhta kalmış
Ben sana gönlümü verdim vereli.
Gözlerim yaşlıdır bayramda bile,
Sensiz bir boynu bükük öksüz olup kalmışım,
İki elim koynumda duvar diplerinde,
Gözlerim yol çekiyor yolları gördükçe,
Önümde yollar yol yol oluyor
Ve uzaklaşıp kayboluyor çıplak tepeler arkasında,
Ne ben farkındayım yaşadığımın,
Değnek vurma hayvana, el kaldırma yabana,
Yerinde bir sert bakış bir yeterli nefrettir.
Bir akıllı adem ol, yoksullarla hemhal ol,
Aklı, fikri olmayan yalnız kemikle ettir.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!