Dallarda çiçekler mahşerleşiyor,
Arılar, kumrular haberleşiyor,
Toprak misk kokuyor, amberleşiyor
Tül perde altından göründüğünde.
Renkler öpüşürler dudak dudağa,
Aradığın nedir ki? Bir türlü bilmiyorum,
Sen cefalar ettikçe ben seni özlüyorum.
Mermerler bile güldü, sen bir kerre gülmedin,
Heykeller gibi kaldın, santim ilerlemedin.
Geçip gitti ömrüm, saçım ağardı,
Seni ki tek bir an unutamadım.
Saçların sonbahar, yüzün bahardı,
Kaldırıp bir yana fırlatamadım.
Her soluk alışta zikrettim seni,
Seni kokluyorum akşam rüzgarlarında,
Kumsal sen sen kokuyor,
Sen sen kokuyor yosunlu, ıslak kayalar,
Yağmurlar altında toprak,
Her bir kıpırdanışında yaprak,
Rüzgarla sarmaş-dolaş olunca orman,
Yine kar kapattı yüce dağları,
Yine ateşlerde, yine kordayım,
Beyaz tüller örttü yeşil bağları,
Ben yine yanında, yine ordayım.
Döndü rüyalarım yine kabusa,
Yıkasa yağmurlar günahlarımı;
Belki bağışlarsın sellere karşı.
Duysan gönlümdeki eyvahlarımı;
Belki hoşgörürdün ellere karşı.
Çıplak ayakların kumlar içinde,
Zamanın bir dar vaktindeyim,
Saatler yerlerin mühürlendiği saatler,
Denizde ne bir ses, ne bir nefes, ne hareketi
Sereserpe uzanmış bir kıyıdan bir kıyıya
Hanım Sultan ‘lıktan odalıklığa düşen gözde misali,
Ne başına tülbent almış, ne üstüne tülden gecelik,
Aslı 'dan söz etme, Kerem 'den söz et,
Zira ateşlerde kavrulan odur.
Seven gönüllere Kerem 'i öğret;
Külleri göklere savrulan odur.
Aslı 'nın hüneri kibir ile naz,
İnanma; masaldır Aslı 'yla Kerem,
Karasevdalara tutulan benim.
Harcarım kalbimi esirgemeden,
Aslı 'nın önünde kül olan benim.
Mecnun hikayedir, Leyla efsane,
Eller seni anlamazlar,
Sana layık olamazlar,
Benim gibi yanamazlar.
Ben aşığım bir baksana,
Kurban olsun canım sana.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!