Sen cömert uykuların rahatlığında,
Ben dikenli yastıklar üzerinde.
Yat yatabildiğince, yatamayanlara inat,
Şımarık bebekler elbette ki yata yata büyür,
Senin düşlerinde İrem Bağları,
Benimkilerde iğneli fıçılar
Sesini duyamamak nasıl bir ızdırap, biliyor musun?
Seni duyamamak, dinleyememek,
Kendini kaldırıp bırakamamak rüzgarın kucağına,
Uyuyamamak, dünyayı elinin tersiyle bir yana itip,
Düşlere dalamamak bir masal ülkesine dalarcasına,
Kırık bir plak gibi sesine takılamamak,
Beni bana bırakma; mahvolurum,
Şöyle bir eli-ayağı düzgün düşünemem,
Bakarım; baktığımı göremem,
Dinlerim; dinlediğimi duyamam,
Söylerim; ne söylediğimi bilemem,
Geri gelmek için birkaç adım öteye gitmem gerekse;
Sensiz sahillerde güneş batıyor,
Sensizlik canıma yetti, yetiyor,
Gecikme, gel artık; ömür bitiyor,
Sanmam geldiğinde bulacağını.
Ne kumun tadı var, ne sahillerin,
İçimde ılgıt ılgıt kanayan bir yürek,
Kemiklerimde bir dermansız sızı,
Ciğerlerimde bir söndürülemeyen yangın,
Başımda ömrümü ufalayan değirmentaşları,
Gözlerimde körpe bir ilkbahar seli
Ve havada keskin bir hasret kokusu,
Ali beş yaşındaydı ana ezildiğinde,
Bir kamyon karşısında kaldı eli böğründe.
Kirli, yağlı saçları terlerin içindeydi,
Körpe düşünceleri engin derinlerdeydi.
Kapkara gözlerinde gözyaşları donmuştu,
Anası ezilince nutku da tutulmuştu.
Çok ham idim, yetiştim,
Garip hallere düştüm,
Bir zerreyle güreştim
Dev gibi geldi bana.
Bir zamanlar ufaktım,
Hakkını helal et; ben gidiyorum,
Artık istesen de kalmam imkansız.
Beni yasa boğdun bayram içinde,
Seninle beraber olmam imkansız.
Kırıldı kanadım dallar üstünde,
Her güne başlayışta mutluluk arıyorum,
Gözlerim önce seni görebilmek istiyor.
Sen olunca hayattan çok lezzet alıyorum,
Mutsuzluklar karşımda birer birer eriyor.
Sensiz her bir dakika bana beş-on yıl gibi,
Sevdim seni delice,
Hem de güzdüz ve gece,
Söyleyeyim gizlice
Aşkımı kulağına.
Sen sanki menekşesin,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!