Bir güzel dünyaya kapatmışlardı beni,
Aşkı-sevdayı bilmediğim için,
Bağlamışlardı ellerimi güllerle, çiçeklerle,
Önüme dağları, denizleri koymuşlardı,
Çevremde kuşlar cıvıldaşırdı,
Irmaklar akardı yanımdan-yöremden,
Yanaş körpe kuzum, yavru ceylanım,
Açık kollarıma, ellerime gel.
Kupkuru çöllere vahalar yaptım,
Yeşil yaprağıma, güllerime gel.
Hasretin böyle mi ayrı kor beni?
Çok yaman yaşlandım bir bitmeyen karasevdada,
Çok oldu mutlu günlerimi uzaklarda bırakalı,
Çok oldu ayrılalı körpe gençliğimden,
Yaprakları silkeleyeli çok oldu dallarımdan,
Körpe ilkbaharlar solgun gözlere döndü çileler içinde,
Güneşler batmayı bilip doğmayı bilmez oldu,
Sakın üzülme, anam-babam; yaşlanmıyorsun:
Ben seni eski yaşında saklayıp duruyorum
Cümle yaşlılıklara, cümle çirkinliklere inat.
Sen yine Dünya Güzeli Fatma kadar güzelsin,
Güzeller Güzeli Züleyha kadar gençsin,
Varsın cümle zamanlar
Simsiyah gözlerin daldı derine,
İpek yanağına yaşlar düşüyor.
Seyrettiğin hayal ben miyim yine?
Ürperen yanağın pembeleşiyor.
Ben çok uzaktayım, duman içinde,
Neden gölgeler içinde kaldı yüzün
Yaşlı çınar altındaki göl suları gibi,
Neden sonbahar yaprakları gibi rengin,
Ceylan yavrusu gibi neden gözlerin yaşlı?
Bana özlemli değilsin,
Çile-mile de çektirmedim sana,
Rüzgarlar aklıma getirdi seni,
Yağmur damlaları gözyaşın gibi.
Gurbet akşamının derin elemi
Saplandı kalbime bir kurşun gibi.
Yağmurlar altında ıslandı saçım,
Gündüzleri gülüp gece ağlayan
Ayvalar tükendi, narlar tükendi.
Beni hayallerde sana bağlayan
Yağmurlar tükendi, karlar tükendi.
Baharlar bahardı yalnız seninle,
Mor dağlara saray kurdum hayalden,
Geleceksen gel ki bu son geliştir.
Kubbe çektim yıldızlardan, hilalden,
Çiçekleri gel sen dağıt, serpiştir.
Havuz yaptım mermerleri sevgiden,
Sanki masallardan çıkmış gibisin,
Ya gülen ayvasın, ya ağlayan nar.
Sanki çok ocaklar yakmış gibisin,
Arkanda Kimbilir nice feryat var.
Sekişi almışsın sanki keklikten,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!