Ben şehidim.
Gömülmüşüm bu kutsal topraklar için
Karatoprağa,
Anlatılması olanaksız özlemler içindeyim
Güneşe, yağmura, dala, yaprağa
Ve henüz körpe baharlar içindeki gençliğime.
Basmaya korkarım ayak toprağa;
Bu toprak altında şehitlerim var.
Şan, şeref işlemiş dala, yaprağa;
Bu toprak altında şehitlerim var.
Bu Ali, bu Halil, bu Mehmet, Dursun,
Ne zaman akşamlar inse sulara
Seninle başbaşa kalırım sanki.
Hükmeder yüreüim karanlıklara,
Seni kollarıma alırım sanki.
Sanırım ki yine suya eğildik,
Canıma sordum ki; seviyor seni,
Kalbime sordum ki; istiyor seni,
Gözlerime sordum; bekliyor seni,
Sanki işlemişsin zerrelerime.
Seninle sevmişim havayı, suyu,
Sana benzer bir şeyler var gözbebeklerimde,
Sana benzer bir şeyler anılarımda,
Yaralı yüreğimde,
Bedenimde, ruhumda, canımda,
Sana benzer bir şeyler kıpırdanır durur
Her dakika, her saniye
Serçeleri seviyorum senin gibi körpe olduklarından,
Bakışlarına benzediği için güvercinlerin bakışlarını,
İvediliklerini tarlakuşlarının,
Siyah-beyaz tutarsızlıklarını saksağanların,
Yelkovankuşlarının zamanı başıma başıma kakışlarını,
Martıların beyaz çığlıklarını,
Duvarları öptüğümü sanma elkızı, ellerkızı,
Taştan taşa vurarak akan suları öptüğümü sanma,
Körpe fidanları, körpe yaprakları,
Taşları, toprağı,
Kapıları, pencereleri, kendi ellerimi,
Öptüğümü sanma her gördüğüm şeyi.
Sarı saç nedir ki kölesi oldum,
Zavallı gönlüme geç derim, geçmez.
O güzelim gözler yanmış tutuşmuş,
Bakma yanacaksın, kaç derim, kaçmaz.
Yaman bir zalimin pençesindeyim,
Rüzgara karşı şarkılar söyleyip duruyorum
Alıp sana getirsin diye,
Yıldızların altında, denizlerin üstünde değil,
Yanan dudaklarımın, kavrulan yüreğimin
Çöllerinde.
Esip esip geçiyor rüzgarlar benden sana doğru,
Şarkım çalınınca gözlerim dolar,
Henüz kapanmamış bir yaram kanar,
Bir hasret kalbimi ezer, hırpalar,
Anında gözyaşım yanağımdadır.
Sevdaya düşmüşüm aldanışlarla,
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!