Hayalin mi çalındı, tükendi mi umudun,
Unutma ki her ölüm bambaşka bir doğumdur.
Yaprakların dökülür, sanmayasın kurudun
İçinde çürüyenler belki de bir tohumdur.
Sanma ki gözlerin aklımda benim
Unuttum ben ahu bakışlarını
Ne afra tafranı, çıkışlarını
Ne ardımızdan yaş döküşlerini
Tek bir hatıran yok saklımda benim.
Bir cazibe uğruna yakılmış bir meczubum
Bilmem hangi volkanın kucağında kor oldum
Ben aşıklar yurdunun sır ağına mensubum
Bir sır ki hiç olmaya ramak kaldı, yorgunum
Bir sır ki ben o sırrın siretine vurgunum
Dün görüyordum oysa bin asırlık kör oldum
Bir düş gibi rengini saklıyorsun geceden
Sustuğun her dakika hepimiz susuyoruz
Gecenin kalbine sen şüphe koydun inceden
Biz rüyayı gerçekten sıyırıp kusuyoruz
Biz Ateşin karanlık derdiyle üşüyoruz
Utanıyorum ve hatta korkuyorum
Ya Kahhar diyesim var, diyemiyorum
Utanıyorum ve hatta korkuyorum
Kafirlerden önce kahrolmaktan
Filistinli bir çocuğun kanlı gömleğine ilişiyor yeryüzünün tüm sahte güzelliği
İnsan değil sevgili, dağ da kavuştu dağa
Güne ömür, geceye asır sığdı, gelmedin.
Üflenmeden, ölüler bir bir kalktı ayağa
Maveradan ufkuma yıldız yağdı, gelmedin
Gök elimden tutardı, dağ bırakmazdı beni
Kuyuda bir çocuğun vaveylası olsaydım
Su boğardı belki de ateş yakmazdı beni
Karınca dudağında su damlası olsaydım
Yağmur, kokusunu getirdin yine
Götür artık, ziyan etme, ne olur!
Alev aldı sanki yanıyor sine
Ciğerimi büryan etme ne olur!
O koku tek gülle bahar getirir
Anneciğim, otuz beş yıldır sensiz
Ne kahroldum ne başım göğe erdi
Kum tepesi aralarında deniz
Hayallerim, yaşanmaya değerdi
Martılardan öğrendim özgürlüğü
Sen ateşi görmüyor kıvılcım arıyorsun
Odun benim, yakan ben... alev benim kor benim
Sen topraktan geleni topraksız sarıyorsun
Annemi bilmez misin toprak saklıyor benim
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!