İsmail Aksoy Şiirleri - Şair İsmail Aksoy

İsmail Aksoy

Nerede sizlerin anıtları, muharebeleri, şehitleri?
Nerede kabilelerinizin anısı? Efendiler,
şu gri kasada. Deniz. Deniz
kilit altına aldı onları. Deniz Tarih’tir.

Önce, dalgalanan petrol vardı,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Senin küçük elinden filizlendi daha önce
kendi özlerini
coğrafyanın hayretine dağıtan
varlıklar.
Böylelikle dönüştü Camõens
her daim çiçeklenen

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Uyandım düşlerin toprağı yittiğinde
altında yatağımın.
Külden kör bir sütun gerindi
gecenin ortasında,
soruyorum sana: öldüm mü ben?
Uzat ellerini bana gezegen çatlaklarının ortasından,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

I
Porselen renkleriyle yatırın beni,
Çünkü bana göre habistir ayna.

II
Dolanır rüzgâr buğday üstünde

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Mürşitten müridine:

Bugün en küçük notaları bulacağız,
kağıtta bulunmayanları
fakat sestekileri, teldekileri,
havadakini, saçtakini, kulaktakini

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Ölmeyi sürdürürüm yeniden.
Çöker damarlar, açılır
Uyuyan çocukların
Küçük yumrukları gibi.
Eski mezarların anısı,
Kokuşan et ve solucanlar

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Devinim İçinde

Asla en büyük gün değil o doygun gün.
Susuzluğun bir günüdür en iyi gün.

Galiba amaç ve anlam bulunur yolculuğumuzda -

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Kapıma geldiğinde bakmadım yüzüne
Gittiğinde yüreğim de gitti peşinden
O kara gözler, o pembe yanaklar nerede
O rayiha, o yüzdeki renk nerede

Seslendi bana sevdiğim: ey çılgın bülbül

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Bilirim bazen yürüdüğün
Yolu, körfezin yukarılarında;
Bir rüzgârdır o uzak denizden
Saçının rayihasını estirip getiren bana.

Ya da bu bahçedeki esinti

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Niçin öylesine sertçe itersiniz birbirinizi
otobüste, kış kendi başına yeterince dehşetlidir.
Ne biliyoruz ki iyilik ve kötülük hakkında?
Bunalım kokusuna katkıda bulunmayalım.
İnsanların çoğu yaşamak için büyük
çaba gösterir, ve her sabah uyanma görevini

Devamını Oku