Hâlâ kokan yeni devrilmiş kerestelerden yapılmış
evim benim: handiyse devrilecek
sınırdaki ev, her adımda gıcırdıyor
ve fırtınanın parçası olan Antarktik havanın
savaşçı rüzgârında inliyordun, donmuş kanatları altında
şarkımın oluştuğu yabancı bir kuş.
“Güzel kadınların arasında olmak dinlendirir beni
Böylesi konularda niye yalan söylensin ki?
Tekrarlıyorum:
Güzel kadınlarla söyleşmek dinlendirir beni
Fasa fisodan başka bir şey konuşmasak bile,
Evde lambanın ışığı altındayım. Uzuyor akşamlar.
Onarıyorum ipek bir kombinezonu: bir şeyler okuyor kocam.
Nasıl da güzel barındırıyor ışık bu şeyleri.
Bir çeşit duman var bahar havasında,
Sanki hiç yorulmayan bir şefkat uyanmış gibi,
Sanki bir şey iyileşiyormuş gibi,
EVET, ELBET ACITIR
Evet, tomurcukların çatlaması elbet acıtır.
Yoksa niye duraksasın ki bahar?
Niye bütün o sıcak hasretimiz
sargılansın ki şu kekre soluklukta?
Döndüm eve... Şili karşıladı beni
çölün sarı yüzüyle.
Acı çekerek dolandım
yanmış bozkır ayının kumlu kraterinde
ve buldum gezegenin en çorak bölgesini,
asmasız bu basit ışığı, bu kusursuz boşluğu.
Evhamlar
Üstünde göğün kendisini yarattığı bu beyaz duvar burada işte –
Sonsuz, yeşil, büsbütün dokunulmaz.
Melekler yüzer içinde, ve yıldızlar, aldırmazlıkta da.
Benim aracımdır onlar.
Gül dişli sevincin özlemi
kemirdiğinde bir çok aydır düşen kükürdü,
ve onun doğal ağını, gelir ezgi dolu saçı
kısık adımlarıyla sönmüş odalarıma,
çarpar lânetli dikenlerden güle,
örümcekli duvarlarda, orada,
Evin etrafındaki o büyük karaağaçta filizlenir şafak.
Geri döndü kırlangıçlar. Kağıt roketler misali çığlık atmaktalar.
Duyarım saatlerin sesinin genişlemesini
Ve ölmesini çalı çitlerinde. Duyarım ineklerin böğürtülerini.
Kendilerini ikmal eder renkler, ve çatının ıslak
Samanları tüter güneşte.
Evin İçi Sonsuzdur
1827’nin ilkbaharı. Ölüm maskesini
göndere çekiyor Beethoven ve yelken açıyor.
Avrupa’nın yel değirmeni taşları öğütüyor.
Evrenin ışığıyla oynuyorsun her gün.
Sen, çiçeğe ve suya gelen minicik konuk.
Her gün bir salkım gibi ellerim arasında
ezdiğim o beyaz küçük baştan daha fazlasın sen.
Benzemezsin kimseye verdim vereli sana gönlümü.




-
Esel Arslan
Tüm YorumlarEdebiyatın böylesine ayaklara düşürüldüğü
ülkeme damla damla uzaklardan gönderdiğiniz çeviriler
biz şiir severlere gürül gürül akan ırmaklar oluyor.
Sonsuz teşekkürler,sevgi ve saygılarımla