1 Eylül 1968 tarihinde Antakya'da doğdu. İlk, orta ve lise öğrenimini Trabzon'da tamamladı. 1985-1989 yılları arasında Orta Doğu Teknik Üniversitesi Mühendislik Fakültesi'nde kayıtlıydı. 1989 yılından beri Danimarka'da yaşıyor. Kopenhag Üniversitesi 'Edebiyat Bilimi' ve 'Antropoloji' bölümlerinden mezundur.
1.) Tanrı'nın yeryüzündeki gölgesi olan güzelliği seveceksin.
2.) Tanrısız sanat olmaz. Yaratan'ı sevmesen bile, O'nun yarattığı gibi yaratmakla doğrulamış oluyorsun O'nu.
3.) Güzelliği duyular için bir tuzak yemi olarak üretmeyeceksin, ama ruhun doğal gıdası olarak üreteceksin.
Askerileştirilmiş bir ülkede, caddeleri boyunca
milliyetçi marşlardan yükselen çağırışların yayıldığı
bir kentte üzerine aldı genç bir adam
biçimlerin varlığı, türeyişleri ve geçerlilikleri üzerine olan
araştırmaların sorumluluğunu.
Bu amaçla kullanabilirdi beş duyusunu da,
Beklenen saat bu
masadan düşen
sonsuzca
lambanın dağınık saçı
Gece döndürür pencereyi enginliğe
Kimse yok burada
Bu yıldızlar Tanrı'nın gözleridir;
Nihâvend bir akşamda parıldar.
Laciverd bir hüzün gelir, hüsn-ü aşka döner.
Yüzün hüzne döner
Ve bir yolculuktasındır artık sen.
Bir fotoğrafla çıkılmış bir yolculukta
Artık kitap aralarında menekşe kurutulmuyor
Sayfaların arasında kurumuş kan lekeleri
Ki hepsi duvarlara yazılan sloganların kanıtıdır.
Artık kan konuşuyor,
Anlatıyor kısık bir sesle yitik gençliği.
Özgürlüğü yitirdik
Yüreğimin yakınında çırpınan bu yürek
Umudum ve varsıllığımdır benim,
Mutsuzum ayrılırsak
Ve mutluyum öpüşler arasında;
Umudum ve varsıllığımdır - elbet! –
Ve bütün mutluluğum.
Kırmızı kuşun ötmesi ve eskilerin
sesi, kara rüzgârların vınlayışı, enginlerin
dalgalanan suyu boyaması,
akması gibi ayın Magdalena Irmağı üzerinde
yavaşça yeşil yaprakların gezegeni üzerinde.
Her şey ırmaktır, bütün hayat ırmaktır,
Yalvarırım Reis, çekip gidelim bu sulardan!
Çekip çekip balıkları, kurutmayalım denizi.
Olsun varsın, kırlangıçları izleyelim.
Nasıl gitsindi Reis? Yedi çocuk, bir baba.
Lânet okuyordu balıkları sattığı akşamlara.
Bazen herkes Tanrı'ya inanır, diye geçirdi içinden.
Karanfil kokulu bir kadın geçti yanından.
Tapınağa gidecekti. Vazgeçti nedense.
Şarap içmeye gitti deniz kıyısına.
Ve sadık bir köpek gibi
Edebiyatın böylesine ayaklara düşürüldüğü
ülkeme damla damla uzaklardan gönderdiğiniz çeviriler
biz şiir severlere gürül gürül akan ırmaklar oluyor.
Sonsuz teşekkürler,sevgi ve saygılarımla