Soğuk hızlı eller
çeker geri teker teker
karanlığın sargılarını
açarım gözlerimi
hâlâ
yaşıyorum
Duydum gençlerin sevda nağmelerini
Parıldarken kürekler aşkla meşkle
Ve bozkır çimlerinin iç çekişlerini:
Asla, dönüş yok geri!
Ah yürekler, inleyen çimler,
Ölüyüm şimdi ben. 'Maria Elena'danım ben.
Bütün ömrümü bozkırda geçirdim ben.
Kanımızı Kuzey Amerikan Şirketi'ne verdik,
önce anam babam, sonra erkek kardeşlerim.
Grev falan olmadan, neden filan yokken
gelip sardılar etrafımızı.
Şimdi anlıyorsun işte, nasıl da yıldızlar ve yürekler bir olmuş
ve nasıl da hiç bir yerde bir son, bir engel var; nasıl da
sınırsız olan mükemmelce oturur ve ayrılmaz düşünceden,
nasıl da her bir parça sonsuz büyük ve sonsuz küçük olabilir,
nasıl da en dıştaki yayılım yalnızca bir noktadır, ve nasıl da
ışık, uyum, devinim, güç, kendine has herşey, ayrılmış herşey
Direnen öğleden sonralarıyla
toplayıcı gece arasında
genç bir kızın dik bakışı
Bırakıp gidiyor defterini ve yazmayı,
bütün varlığı tamamlanmış iki gözde.
Sessizlik akıp gitti aramızda yıllarca. Şimdi sana yazıyorum vapur düdüklerine karışan saksafon eşliğinde. 'Birdman' Charlie Parker bölüyor geceyi bir ezgiyle. Müzik yasadışıdır şimdi. Yüreğimin duvarlarına gece yarıları yazılmış devrimci bir slogandır artık sevda. Badana çekilmiş çoktan üzerine. Gene de görünür yağmur yağdığında. TEK YOL DEVRİM! YAŞASIN AŞK! VENCEREMOS! Alıp götürüyor ezgiler beni Tunus'a. Bir gece geçiriyorum 'A Night in Tunesia'da. Yüzüne benzeyen bir kuştur ezgi. Hiç bir ağaçta bulamadığım. Göçmüş olmalı avuçlarımda ısıttığım serçe Kaf Dağı'nın ardına.
İşsiz kara karga
elleri ceplerinde zıplayıp duruyor
dibinde bir çakıl ocağının
Yaşlı köhne araba
tıngırdıyor iki paslı telle
Göklerdeki Baba,
beni neden terkettin!
Anımsadın yemişi şubat ayında
ve yakut kızılı tendeki yarayı.
Öylesine açık benim sayfam da
ne ki görmek bile istemiyorsun sen.
Zaman attır özgürlük çayırlarında koşuşan
Çocuk ellerinde güvercinleşen
Telekleri bembeyaz, mavileri devinen
Bu öyle bir ibadettir ki sevgilim
Ne süphaneke'ye benzer
Edebiyatın böylesine ayaklara düşürüldüğü
ülkeme damla damla uzaklardan gönderdiğiniz çeviriler
biz şiir severlere gürül gürül akan ırmaklar oluyor.
Sonsuz teşekkürler,sevgi ve saygılarımla