İsmail Aksoy Şiirleri - Şair İsmail Aksoy

İsmail Aksoy

Kendisinin Tanrı olduğunu söyledi
'İyi ki geldin, dostum', diye haykırdım,
'Ölümümden önce seninle görüşmeyi
Hep ummuştum'.

Öldürdüm O'nu ve attım

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Sayısız, adsız ülkelerin üstünden,
başka yörelerden avlayarak geldi rüzgâr,
yağmur tanrısal iplikler getirdi,
ve gebe adak-tanrıları
geri verdi hayatı ve çiçekleri.

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Bunların hiçbiri olmasın,
Ağaçyarıcı, uyan!
Baltasıyla ve tahta tasıyla
gelsin Abraham
köylülerle birlikte yemek yemeye.
Ağaç kabuğundan kafası,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Trujillo, Somoza, Carías,
bugüne kadar, bu acı
Eylül ayına kadar
yıl 1948,
Paraguay’da
Moriñigo (ya da Natalicio) ile birlikte,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Valparaiso'da davet etti beni
denizin işçileri: ufak tefek ve haşindiler,
ve onların kavrulmuş yüzleri
Pasifik Okyanusu'nun coğrafyası gibiydi: kocaman suların
derininde bir girdaptılar onlar, bir dalganın kası,
fırtınada deniz kanatlarından bir sürüydü onlar.

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Dönmekte alacakaranlık mor kuvars’a
Maviye ve laciverde,
Lambanın soluk yeşil parıltısı
Caddenin ağaçlarını örtmekte.

Çalar ağırbaşlıca eski piyano,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

O'Higgins, seni övebilmek için
loş ışıkla aydınlatılmalı salon.
Güney'in sonbaharındaki yarım ışığıyla
kavakların sonsuzca titreyişi arasında.
Sen Şili'sin, yarı patrik yarı çiftçi,
sen taşradan bir kepeneksin, adını henüz

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Bir düşte gördü Osman gelecekteki imparatorluğunu.
Gerçekleşti düşü. Bir kaç yüzyıl sonra
yıkıldığında imparatorluğu, uyandı Osman bir sabah
Hamburg’daki bir caddeyi telaşla süpürürken.


Devamını Oku
İsmail Aksoy

Uzaktaki sık ormanda yolunu yitirerek
geldi asker. Sözcüğün tam anlamıyla bitkindi
ve düştü sonra sarmaşıklarla ırmağın tüylere bürünmüş
büyük tanrısının ayakları yanındaki yapraklara:
bu yabanıl ormanda
yalnızdı dünyasıyla

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Çocuklarıma yemek yaptım ve dışarı çıktım
Lota'daki kocamı görmek için.
Bildiğiniz gibi polislerin hükmü geçer orada
ve onlardan izin alınmadan giremez kimse oraya.
Yüzüm hoşuna gitmedi onların. Buyruğu üzerine
Gonzales Videla'nın, birilerini içeri almadan önce

Devamını Oku