İsmail Aksoy Şiirleri - Şair İsmail Aksoy

İsmail Aksoy

Git bul O’nu ve geleceğimi söyle
Bütün nezaketinle,
Ey her daim bir düğün şarkısı şakıyan
Baharatların yeli.
Ah, tezcek es kara topraklardan
Ve koş denizin üstünden

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Şirin Guatemala, evindeki her bir
fayans kaplanların çeneleriyle emilmiş
çok eski bir
kan damlasını saklar.
Soyunu Alvarado ezdi,
uçurdu havaya yıldızların mezartaşını,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

San Martin girdiğinde içeri, kavranmaz bir elden
gecesel bir şeyler girdi salona,
deri ve gölge.
Bekledi Bolivar.
Biliyordu çünkü işlerin nasıl gideceğini.
Yükseklerde uçuyordu, tezdi, metalsiydi,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Tırmanan-adam ile Batan-adam birbirlerine dediler ki:
'Yakında seni ziyaret edeceğim. Elbette! '
Ve Tırmanan-adam: 'Sen mi beni? '
Ve Batan-adam: 'Sen mi beni? '
Kim kimi?
Ne zaman?

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Esmer kahramanların yanında, güherçiledeydim,
gezegenin katı kabuğunu
gübreleyen ince kar'ı kazanın yanındaydım,
ve gururla sıktım topraklı ellerini O'nun.

Dediler ki bana: >>Bak kardeş, nasıl

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Kurtarıcılar, bu Amerika'nın
üzerindeki şafakta, sabahın
ıssızlaştırılmış karanlığında,
halklarımın sonsuz yaprağını
sunuyorum sana ve sevinci
kavganın her bir anından.

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Görkemli ölüm çağırdı beni bir çok kez:
dalgalardaki görünmez tuzdu O,
ve farkedilmez tadındaki yayılan şey
uçurum ve doruğun parçaları gibiydi
ya da rüzgâr ve yağmurdan kocaman evlerdi.

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Gecenin geç saatinde, bütün yaşamın ortasında,
gözyaşından kağıda, giysiden giysiye,
dolaşırdım bu zalim günlerde.
Peşimdeydi polis
ve kristal aydınlığı saatte, yalnız
yıldızların yabanıllığında,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Ey yalnız izleyicisi gökyüzünün, işitiyor musun
Herşeyin uyuduğu bu saatte
Gündoğumunun solgun kapıları açılsın diye
Eros'a yakardıklarını gecenin
Ve iççekişlerini harplerin?

Devamını Oku
İsmail Aksoy

“Efsaneler ve Mirolóyiler”den

22

Paçavralar içinde yürümek
kirli ellerle

Devamını Oku