San Martin girdiğinde içeri, kavranmaz bir elden
gecesel bir şeyler girdi salona,
deri ve gölge.
Bekledi Bolivar.
Biliyordu çünkü işlerin nasıl gideceğini.
Yükseklerde uçuyordu, tezdi, metalsiydi,
Kuzey'e giderseniz eğer, bayım,
'La Despreciada' madenine uğrayın
ve Huerta Usta'yı sorun.
Çok uzaktan görünmez hiçbir şey
kül renkli kum tarlalarından başka.
Sonra gözleriniz takılır binalara,
Esmer kahramanların yanında, güherçiledeydim,
gezegenin katı kabuğunu
gübreleyen ince kar'ı kazanın yanındaydım,
ve gururla sıktım topraklı ellerini O'nun.
Dediler ki bana: >>Bak kardeş, nasıl
Tırmanan-adam ile Batan-adam birbirlerine dediler ki:
'Yakında seni ziyaret edeceğim. Elbette! '
Ve Tırmanan-adam: 'Sen mi beni? '
Ve Batan-adam: 'Sen mi beni? '
Kim kimi?
Ne zaman?
Gecenin geç saatinde, bütün yaşamın ortasında,
gözyaşından kağıda, giysiden giysiye,
dolaşırdım bu zalim günlerde.
Peşimdeydi polis
ve kristal aydınlığı saatte, yalnız
yıldızların yabanıllığında,
Git bul O’nu ve geleceğimi söyle
Bütün nezaketinle,
Ey her daim bir düğün şarkısı şakıyan
Baharatların yeli.
Ah, tezcek es kara topraklardan
Ve koş denizin üstünden
Giymiş sevdiğim incecik bir entari
Elma ağaçlarının arasında,
Şen şakrak rüzgârlar esmeyi
Arzular topluca orada.
Hoyrat rüzgârların taze yapraklara
Kurtarıcılar, bu Amerika'nın
üzerindeki şafakta, sabahın
ıssızlaştırılmış karanlığında,
halklarımın sonsuz yaprağını
sunuyorum sana ve sevinci
kavganın her bir anından.
“Efsaneler ve Mirolóyiler”den
22
Paçavralar içinde yürümek
kirli ellerle
“Efsaneler ve Mirolóyiler”den
9
Kendine –
süvari olarak, çeşnicibaşı olarak,




-
Esel Arslan
Tüm YorumlarEdebiyatın böylesine ayaklara düşürüldüğü
ülkeme damla damla uzaklardan gönderdiğiniz çeviriler
biz şiir severlere gürül gürül akan ırmaklar oluyor.
Sonsuz teşekkürler,sevgi ve saygılarımla