İsmail Aksoy Şiirleri - Şair İsmail Aksoy

İsmail Aksoy

Git bul O’nu ve geleceğimi söyle
Bütün nezaketinle,
Ey her daim bir düğün şarkısı şakıyan
Baharatların yeli.
Ah, tezcek es kara topraklardan
Ve koş denizin üstünden

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Giymiş sevdiğim incecik bir entari
Elma ağaçlarının arasında,
Şen şakrak rüzgârlar esmeyi
Arzular topluca orada.

Hoyrat rüzgârların taze yapraklara

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Tutmak zorundaydık kızgın bakır levhaları
ellerimizle ve kaldırmalıydık onları
taşınacak yere. Neredeyse ateş saçıyordu levhalar,
bütün bir dünya gibi ağırdı, yorgun argın sürükledik
mağmadan levhaları, ara sıra
düştü içlerinden biri ve parçaladı birinin ayağını,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Ex Ponto

Uzaktadır gök
Görmedim onu
Fakat gördüm cehennemi
yakındır her daim

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Gecenin geç saatinde, bütün yaşamın ortasında,
gözyaşından kağıda, giysiden giysiye,
dolaşırdım bu zalim günlerde.
Peşimdeydi polis
ve kristal aydınlığı saatte, yalnız
yıldızların yabanıllığında,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

“Efsaneler ve Mirolóyiler”den

9

Kendine –
süvari olarak, çeşnicibaşı olarak,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Manuela Beltran'dı bu kadın
(yıktığında zalimin yasalarını
ve bağırdığında: 'Zorbalara ölüm! ' diye.)
sanki yeni mısır-tohumları serpti
toprağımızın üstüne.
Nueva Granada'da oldu bu, El Socorro

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Düzeltiyor aynadaki görüntüsünü ördek
özenle gece için.
Nihâyet gerçek bir dikkat
Saz şarkıcısının yalazlı sedaları için.
Sus pus olmuş millet ve dinliyor patikayı,
sokuyor sivrisinekler herkesi evde,

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Arauco'nun taşı ırmakların özgürce dalgalanan
gülleri, köklerin ülkeleri,
karşılaşıyor şimdi İspanya'dan gelen adamla.
Dev gibi yosunla kaplıyorlar onun zırhını.

Eğreltiotlarının gölgeleri hakkından geliyorlar

Devamını Oku
İsmail Aksoy

Ey yalnız izleyicisi gökyüzünün, işitiyor musun
Herşeyin uyuduğu bu saatte
Gündoğumunun solgun kapıları açılsın diye
Eros'a yakardıklarını gecenin
Ve iççekişlerini harplerin?

Devamını Oku