Sularda yankı bulan göz
Sevdalanmış aptal güzel
Haydi at kendini göle, Nergiz
Ve kendinle seviş
Çün Musa ayırdı asâsıyla
Deldim geçtim o kabuğu
sanki binlerce kez vuruldu bana o Antartik darbe:
atın ensesini duyumsadım uyumak için
altında soğuk taşın Güney'in gecesinde,
duyumsadım titreyişini o daracık hendekte,
en altında süzgeç deliğinin o yapraksız dağda,
Kahvaltı
Koydu kahveyi
Fincana
Koydu sütü
Kahve fincanına
Eğer gerçekse beyaz
ışık su lambadan, gerçektir
yazan el, gerçek mi
yazdığıma bakan gözler?
Bir sözcükten ötekine
'Kırılmış bir dal gibi gelir içerdeki adama'
Kitap okuyordu ağacın altında.
Bir ipek böceği kozasını dokuyordu
Kırık bir dalın üstünde.
“Efsaneler ve Mirolóyiler”den
19
İzin verdim berbere kessin diye
gözlerden arta kalan ne varsa
“Efsaneler ve Mirolóyiler”den
21
ná tin Nióvin
İnsan tanrılarca
Daha önce görmemiştim Dünya'nın gerçek bir resmini. Kollarında bir çocuk taşıyan kadının düşünceleri vardır dünyanın da (yaratıklarıyla o geniş kucaklayışta) .
Her şeyin anasal anlamını öğrenmek üzereyim. Beni izleyen dağ da anadır, ve bir çocuk gibi oynar akşamları sis omuzları ve dizleri etrafında.
Aklıma bir vadi-hendeği geliyor şimdi. Yabansılığın hâlâ sakladığı şakıyan bir dalga akıyor derin yatağında akıyor onun. Ben şimdi o hendek gibiyim; ta derinimde duyumsuyorum o küçük ırmağın türkü söylediğini, ve veriyorum etimi O'na yabansılık gibi, çıkana değin O gün-ışığına.
Her zaman işittiğim bir makinalı tüfek,
tam da yukarda merdiven sahanlığında mevzili,
Kendi ölçümlerinden ve bulgularından
korkmuş bir saat gibi
başlıyor titremeye ansızın.
Korkuyor muyum? Hayır. Dinliyorum sadece.
Gemi kırıyor dümeni
kararan limana doğru.
Megafonu bir selâm kükrüyor kente,
elektrikli projektörleri saçıyor havaya beş parçalı
ışığını
bir kuyruklu yıldızın kuyruğu gibi




-
Esel Arslan
Tüm YorumlarEdebiyatın böylesine ayaklara düşürüldüğü
ülkeme damla damla uzaklardan gönderdiğiniz çeviriler
biz şiir severlere gürül gürül akan ırmaklar oluyor.
Sonsuz teşekkürler,sevgi ve saygılarımla