ben kar gibi beyaz ve masumum, dedi adam
ama huyum kurusun çapkınım işte
sen, dedi kadın, her gelenin üstüne imzasını çaktığı
bir kağıt ne kadar beyazsa, o kadar masumsun işte
zamansız dökülen yapraklar gibiyiz
bir ayrılık rüzgarında savruluyor küllerimiz
ayaklarından sürüklenen mahkumlar gibiyiz
ah sevgilim hapsediliyor aşkımız
her şeyin anahtarı olan bir sevgimiz var
oysa zindan duvarlarını aydınlatan sabrımız
ona de ki
aşkın en büyük lanetidir
değersiz kalplerde yararsız olması
sana adayacağıma kalbimi
bir kurşuna teslim ederim ruhumu
aşkın ölü hali, kollarımda can verdi
dayanılmaz bir haldi bu
bir seçim, bir savaş sanki
yürekten kopup arşı saran bir hayalim vardı
sessizce yükselip yarı yolda kaldı
….
gözler, masumiyetin gözleri
sonsuz kelimelerle dolu
deniz gibi dalgalı, ağlamaklı
ve sanki ölümüne sevdalı
Allah Bizimledir
dün mürteci dediler
bugün haşhaşi
dün Bosna, bugünse Kenya
onlar konuşur sadece
bana beni bırakma Allahım
tutkular kör eder gözlerimi
aklım sarhoş olur sensiz
divane dertlere düşer yüreğim
yanlış zamanlarda kötü işler yaparım
hayat yükü ile çatırdar bedenim
ah ölüm, benim beyaz gelinlikli yarim
kavuşacağımız o ilk günü nasıl da özlerim
güneş gözlerine dalmak isterim
kızıl elbiselerine bürünmek hayalim
o güne dek özleminle yanarım




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!