ah saatler! hırçın bir nehir gibi deli dolular
tüm mutluluklarımı çalmak için gelmiş gibiler
koşsam tahtına doğru
bir köle gibi yerleri öperek yanına varsam
ve her şeyini kaybetmiş bir zavallı olarak
tüm kalbimle eğilsem
yara almışsın, gururun incinmiş
ellerinde kalp kırıkları
sonbahar yaprakları gözlerinde
dökülüyor için yağmur birikmiş avuçlarında
yara almışsın, gururun incinmiş
intihar gibi düğümlenir kelimeler
içimde bir söz dağlar kadar ağır
dilsiz ellerim uçurumu kime anlatır
o bir düş ki gözleri gözlerimin içinde büyür
biri anlatsın ki, unutmak nasıldır
yine inandım diyeceksin
o en büyük yalana
gözleri kapalı bakmışım diyeceksin
o görünmez hayale
vatan diye tutunmuşum diyeceksin
o dipsiz gurbete
birileri çıkar
birileri hep zindandadır
kapılar tek kanatlı
biri açar
diğerinin üstüne örtülür
insan nefret ettiğini
hüzün geldi gittiğin yerden
bir karanlık sardı her yanı
ateşin doğduğu yerden
nar nar oldu ellerim
bir vedaydın kayıp gittin yüreğimden
mürekkepler ıslattı nehirleri
dünyanın en güvenli yeri
bir insan kalbidir sanacaksın
zincirini kendi ellerinle vuracaksın
tarihin en büyük yalanıdır sevmek
tarihi yeniden yazacakmış gibi seveceksin
gelen çoğu zaman bir insan değildir
o insanın getirdiği duygudur
bazıları mahkumiyeti getirir birkaç aşk sözüyle
ve kimi bir bakışıyla nefreti
bazıları özgürlüğü getirir gözlerinde
bakmaya kıyamazsın gözlerine
üç tanesin
kalbimde
aklımda
ve ruhumdasın
yok hayır
hatta bir tanesin
insan en büyük acılarını
kaybettiği savaşlarda değil
başarısız sevgileriyle yaşamıştır
kılıçtan keskindir bir gidiş
kurşun gibi ağırdır kırgın bir bakış
bir damla gözyaşı




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!