ister günah de, istersen hata
ben seni seviyorum eski yara
ister inan, ister inanma
durmadan kanasan da
kronik bir aşkla tutkunum sana
ey yar diye bildiğim derin yara
bir gün geriye dönüp bakacak
ve her şey bu kadar anlamsız mıydı diyeceksin
insanlar bu kadar korkak, bu kadar acımasız
bu kadar şefkatsiz miydi
yoksa onların insan olabilme ihtimalleri miydi
her şeye anlam yüklememizi sağlayan
bir yeryüzü dilencisi gördüm bugün
bir kış günü
bir sokak başında
bir bez parçası üstünde
tutunmuştu hayata karla kış arasında
yüce bir asalet vardı zillet dolu bakışlarında
hangi duygu var ki felaketi olmasın insanın
zehirdi gözlerimizden akan
acıydı sözlerimizden dökülen
çiçeği atmıştık yangının içine
onu geriye çıkarırız sanmıştık
ellerimizle ateş gözlerimizde yanıyordu
bıkmadan, yılmadan, usanmadan
taşlara çarpa çarpa, paramparça
su gibi akıyor zaman
senden çok uzakta, ama sana doğru
ateşte kavrulmuşçasına
zincirlerini kırmak için
varmak uzaklaşmanın öteki adı olmuşsa eğer
dokunmak yalnızlığa atılan ilk adımdır
ve sevmek isyan günlerinin hoyrat rüzgarlarında
sokak aralarında dökülen kan gibi günahkardır
mutluluğun kalır gözlerimde
hadi gülümse, bir hayal bitiminde
yeniden yazılırken hikayeler
hasretin kalır ellerimde
bir damla gözyaşın
bir adam tanımıştım garip mi garip
yolculuk yapardı durmaksızın
nereye aktığı belli olmayan
gıcırdayan raylar üstünde kayıp giden
bir trenin üstünde yaşardı
bazen tüm organlarının çalındığını düşünürdü
silahlar çekilmiş
bir düelloda yara almışsam
son kurşunu alnıma sıkarcasına
senin için ölümlere gidip gidip dönmüşsem
bugün yaşadım derim
yakıp geldim, yıkıp geldim
dağları ezip geldim
kefenlerden geçip geldim
dönülmez yeminler ettim
saçlarıma kına yaktım
adım benim kurban benim




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!