bin tövbe ettim
bininden de döndüm
karanlık çöktü gündüzlerime
ay gelmez oldu gecelerime
acı düştü hep hecelerime
bin pişmanlık mesken yüreğime
hani ruhu gider ya insanın
buza döner, bomboş kalır bedeni
denizler yürür çölün üstünde
bir damla ıslanmaz ya kum taneleri
gitme desene
kurşunlar yağdırır ardın sıra
kanını yerlere serer
paramparça eder
yolları zından ederim sana
kedi’ye…
yaşamak bile güzel bu akşam
hiç bir yıldız kaymaz dilerim
bir dua eksik olsun
kara bahtıma ne düşerse çekerim
soluksuz yalnızlığım
karanlık vakitlerin aydınlığı
buz tutmuş denizlerin soğukluğu
düşlerini rüzgara kaptırmış gemilerim
ve sen soluksuz yalnızlığım
sessizce ayrılalım bu şehirden
bir şiir lutfeder misin bu gece
ilham perisini gönderiyorum pencerene
camları açıp fısıldar mısın ona
sevgi sözcüklerini dokur musun hecelere
der misin özlediğini bir kere
bir damla gözyaşı döker misin satırlara
hayali yakın, gerçeği uzak
dokunsam kaybolacak
gözlerim boşlukta
ve yine ellerim kanayacak
bazen yaşıyor gibi yaparsın
nefret ediyorken birinden
ona aşk şiirleri yazdığın gibi
bazen kalıyor gibi yaparsın
gülücükler saçıp gözlerinin içine bakarsın
gelirim diyorum, gelirim sana
dünyanın öteki ucunda olsam bile
cana tak edince ayrılıklar
kan rengi anıları atıp bir yana
gelirim diyorum, gelirim sana
yüreğimin tüm ışığını gökteki dolunaya verdim
ay koyu sislerin ardında kaldı
karanlıktayım gecem
seni affeder miyim sanıyorsun
idamlıklara bile işledikleri suçlar okunur
yargılanır ve asılırlar





Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!