tüm canlılara merhaba diyebilmeli insan
gururdan, kibirden, nefretten soyunup
dostluğun nü resmini çizebilmeli gözler
ve sözler aşkı tarif etmeli her fırsatta
kandan ve irinden deryalar geçse de ayaklar
Kusursuz bir cinayet gibiydi gidişin
Hiçbir iz bırakmadan beni öldürdün
Ne zaman geldin de odama sokuldun
Hangi bıçakla damarlarımı kestin de gittin
Bilemedim hangi rüyada can evinden vuruldum
milyarlarca gün arasından
en güzelini seçmiş Yaradan
ya da en sıradan günü
seninle şereflendirmiş Yaradan
gözlerinle aydınlanmış geceden beri
Nehir şiir...Fransızca
Les rivières ont coulé sur mes cils
Jusqu'à ce qu’ils se sèchent, mon cœur a imploré
Quand la flamme a éclaté
Pour l’éteindre
ah istanbul kaç bulut terk etti şehrinin üstünü
onlar gittikten sonra anladın, hepsi birer gölge idi
sen için ağlasalar bile nafile… kalmaya gelemezlerdi
ah istanbul kaç insan gömdün şehrinin kalbine
onlar öldükten sonra anladın, hepsi birer fani idi
yetmiş bin perdenin ardında çarpan kalbimi
bir ömür boyu kanatacak mısın, ey sevgili
ölüm perdesini aralasam ve uzatsam ellerimi
nar-ı ateşten çekip de alır mısın beni
aşkın sen hali
kışın yağan kar misali
yer beyaz
gök beyaz
her yan bembeyaz
usul usul dökülen bir masumiyet
hani birini hissedersin yanında
kalbine dokunuverir elleriyle
sonsuz bir rüzgar inceden inceye yayılır damarlarına
bir aşk büyüsü sarıverir tepeden tırnağa
oysa hiç kimse yoktur yanında
belki de kimse dokunmamıştır kalbine
seni sevmek
kainat büyüklüğünde bir kalp taşımak demek
seni sevmek
çırpınan gözlerin yaş dolması demek
işte o an
ezberlediğin her şey
bir anda çıkar ya aklından
çöl kumları gibi susamışken yüreğin
delicesine boşalan yağmurlar
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!