herkes hayattan çaldıklarıyla zehirler kendini
sahip olmak için savaştıkların olur sahibin
bir koltuk sevdasına bırakırsın kapıda onurunu
ya da bir aşk hikayesinde oynarsın gurursuzu
bir gaste köşesine kurmak için tahtını
esaret sütünlarına zincirlersin şerefini
herkes bir tane
ama bazıları yarım
kaybetmiş kalbinin
aklının ve ruhunun can parçasını
emanet bırakmış
hayatının üstüne
parmaklarım ağlıyor
bir insanın parmakları ağlar mı
diye sorma
veda ederken sana
kanıyorlardı hatta
kanlar yüreğime damlarken
devasa mutluluklarım var
dağlar büyüklüğünde acılardan doğan
sarmış her yanımı duvarlar
bir mutluluğa bin hapis var
aramayın beni sakın
o gün
bil ki ölmüşüm
dualar çalmamışsa kapını
ve duymamışsan şiirlerin sesini
o sabah nereden bileceksin güneşin söndüğünü
o kadar uzakta duracak ki yüreğim
hayat beni ağlatacak kadar güçlü değildi
seni sevmemiş olsaydım eğer
hayat beni ağlatacak kadar güçlü değildi
gözlerindeki acı gözlerimi yakmasaydı eğer
hiç kimse bir başkasında bulunmaz
hele ki sen
et ve kemik arasına muhteşem bir ruh taşıyan
denizin en derinlerinde
mercanın içinde saklı duran
yıldız gibi parlayan inci tanem
haklıymış diyeceksin
zaman hiç geçmemiş
gözleri o son bakış kadar ıslak
kalıvermiş tek nefes bir ömür yeter gibi
haklıymış diyeceksin
bu acı hiç de değil yabancı
Sezar’ın kalbinde Bürütüs hançeri
dostun kılıcını keskin kılan bileği
bu cani hiç de değil yabani
sahipsiz anılardan kalma meyhane tadı
adını sormayın sakın
çoktan unutuldu
bedenindeki son kan damlasını
ruhundaki tüm yaşam sevincini feda etti
ve topraklara sığmayan bedenini
meleklerin kollarına bırakıp da gitti
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!