1968 yılının 18 Martında gözlerini dünyaya açtı. Annesi, hiç ağlamayan bu bebeğin bir hastalığı var telaşıyla ne gidilmedik doktor ne de hoca bırakmış. Daha çocukluğunda karıncaları ezmemek için yolunu değiştiren, bir kediye eziyet ettiği için arkadaşıyla kavga eden, bir karasineğin kanatlarını kopardığı için abisine küsen, müstakil evlerinin yanına merdiven yapılacak diye armut ağacını kesmeye kalkanlara inat ağaca sarılan merhametli bir çocukmuş. Başarılı bir lise hayatından sonra gazeteci olmak hayaliyle doğduğu Zonguldak şehrini terk edip 1 ...
Tanışıklığımız bir intikamın sonbaharına rastlar
bir rüyanın yorumuna
hemen sonrası gökyüzünde sarı beyaz parıltı
belki de bize öyle gelmişti
anlık düşüşün içinde
çiçekler uçmayı öğrenmişti
Issız yolda yürüyordum
Gizli bir hayatı ardımda bırakarak
Uzak ülkelerde kendime yabancı
Saklı pencerelerin gölgelerinde bekleyerek
Sensizliği anımsatan kum tanelerine batıyordum
Çığlıkların duyulmasın diye gözyaşlarını devralıyordum
Seni düşünürken bazen, unutuyorum soluk almayı
nice sonra uyanıyorum nefes nefese
ve anlıyorum ki
yüzümüze çarpan ince soğuk bir yağmuru bile özlemişim
elimde elin varken yürüyüşü Yeşilköy'de bir kış vakti
Fesleğenlerini sula
Hırçın bakışların rafta kalsın
Özgürlüğünü koy çantana
Bir ölçek tebessüm, az miktar özlem al yanına
Gel
ince konulardan kış sohbeti
yağmur var, soğuk var, gece vakti
ızdırap kemiklerini ağrıtmakta
günlerdir içine işleyen acı
duvardan duvara vuruyorsun kalbini
saat duruyor
Mitolojiden süzülen
Tılsımlı bir ressamın
İnce beyaz parmaklarından
Boşlukta yarım kalmış
Dört yaşında bir çocuk efsanesi
Gizlice bir İstanbul çalacağım
Köpüklü, fena kokan kıyılardan uzakta
Kaldırımları direkli
Asırlık sokaklardan arta kalan.
İstanbul’u gizlice seyredeceğim
Gece yarılıyor aniden
Sonra gece yine ıslak gece
Damlardan, yapraklardan kaldırımlara şıpırdayan
Yağmur değil kanım sanki
Göğün gümbürtüsüyle mi uyanıyorum
Bir küçük kedi cesedi mi yoksa
Düşüyorum
Bir bilsem neyi sorguluyorum
Mücadele dediklerim yoksulluğa sinmiş
Bulanık bulanık uzaklara bakıyorum
Düşüyorum
Bütün bir sabah ıslanmışsınızdır
Sonbahar seyredersiniz gitar telleri ardından
Unutulmuş gecelere yüreğinizi dökersiniz
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!