bir kez yok oldu bin kez büyüdü
yakut başakların içinde titredi
hüthütler havalandı göğsünün üstünden
kimi sisten kimi esintiden kimi korkudan
gökten sicim sicim indi
değdi ağaçların bedenine belini sardı defalarca
sustu tekrar
hayatın akışında en basit ayrıntılara sustu
böyle cinnetle
böyle sonlu olmamalıydı
suskunluğu
kaşları çatık düşünceler salınıp salınıp duruyor
akşama zaman taşıyan bir çocuk dolanıyor etrafta
açarak ilahi kitabın son sayfasını
sorgusuzca
dokuzuncu satırından bırakıyor boşluğa
bir çift karanfil yangını
boşluğun en koyu yerinde hareketsiz yatıyor her şey
sığınaklar oluşuyor dört bir yanda
sabahın yamacında aydınlığa ulaşıyor hepsi
kırık dökük düşüncelerle
sesler yankılanır her bir yanda geceleri
çığlık olur sesler bu şehirde
ifadesiz, kelimesiz
sadece sesler
renksiz
kifayetsiz
o yıllar
uğursuz kehanetler baş gösterir
devasa hortumlar peydah olur
şimşekler çakar
fırtınalar kopar
kızgın ejderhalar havada uçuşur
bilmediğim bir alem içindeyim
ya rüyada bir seyyah
ya ateşler içindeyim
tutuşur meşaleler
gelip huzurunda dirilsem
seninle tecelli etsem bir kez daha
bu gece
kalbime binlerce yıldız dokunuyor göğün parmak uçlarından
bir lütuf giyiniyor sokaklarımın çehresi
bir taze nefes alıyor göğsüm
müteaddit kere içiyorum kandil gölgelerini
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!