kimselerin adım atmadığı
yollara çıkıyorduk
düşmeyesin diye
elini tutan bendim
yürüyorduk
temmuz ayı bitti, bitiyor
üzülerek izliyorum
içten içe seviniyorum ayrıca
mahcup bir sevinçle
susamışım sana şunca yıl
susmuşum bir o kadar
ben hikayenin bu kısmını daha evvel bilmemişim
anılar da yok
gözyaşları da
hiç yaşanmamış anıların arkasından sürüklenen de
ben değilim
gurbetin rutubetli yollarına düştük düşeli
hep isyan doldu içleri boşalan kadehlerin
duygularımı mesafelere serptim boylu boyunca
sevdalarımı hapsedip zindan zindan
özgürlüğümü satın aldılar ilkin
özlemlerimin başlarını koparıp gerdiler çarmıha
Rabbinin rahmetinden ümit kesme sakın
yaptıkların değil seni kurtaracak olan
yaptıklarını da sana veren Allah değil mi
amellerine seni yönlendiren Allah değil mi
ibadetlerin için sana imkan veren Allah değil mi
and olsun
saf saf duranlar aşkına
bölük bölük cennete sevk edilmişlere
göğsünde imanı
nefsinde gümanı olanlara
namazı dosdoğru kılanlara
anlatılana kulak vermekle başlar aslında tüm zenginlikler
dinlemek, kulağımızın erişebileceği en büyük hazinelerden biridir belki de
güzeli, iyiyi, yaşanmışı, yaşanmamışı, olmuşu, olmamışı…
her özlü konuşmayı bir yaşanmışlık
bir hikaye
gri bir suskunluk bulaşmış geceye
kalbimin çeperini zorlamadan akıyor
itirazsızlık hükmediyor her şeye
içimde kıvrılıyor hayat
yeni bir yolculuğun içindeyim
zihnimin arka köşelerinde
bir gürültü yankılanıyor
ayrı ayrı perdelerde
geçmişten kalma
çözemediğim bazı olaylar beni huzursuz etmekte




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!