gülün yoluna diken serilir mi
Dikenler içinde diye gülden vazgeçilir mi
bilemezdi bu ince sırrı
hiç bilemeyecekti
alev yüzlü ebu lehebin karısı
hani bahçeleri çizerdin çizik çizik de
hayallerini ekerdin kiraz gölgelerine
orkidelere uzattığında elini
kurdeleler sıyrılıp saçlarından
orkide olurlardı
Duygular mutluluktan ıslanınca hani
Sıcağında kalpler ısınır
Gözyaşları avare gözyaşları derbeder
El ayak çekilmeden ruh sahnesinden
Rüyalara bir nebze özlem sunulur
su sesi yaprak hışırtısı kuş cıvıltısı gibi
bazen de haşarı bir çocuk gibi oynaşır
akşamın koyulaştığı demlerde
memnuniyetini salar dağ başlarına
en baş döndürücü düşler dünyasına
kanatları kağıttan bir uçak uçtu
pencerenin açık kanadından
sarı teneke kutuları
sardunyaların arasından
ebabillerin kanatlarında
bir menzile yol almış gibiyim
güneş kadar yanık
denizler kadar sırılsıklam
bir bahar daha çiçek açmış
Belki de bir yerlerde şimdi
herkesin her zaman yaptığı bir şey yapılıyordur.
Bir yudum su içiliyordur mesela.
Besmele seslendiriliyordur bir işe başlarken.
Bir kapıdan içeri sağ ayakla giriliyordur.
Sağ yanı üzerine yatılıyordur uyumak için.
uzaktalar şimdi
belki de sen uzaklaşmışsın
belki de şartlar uzaklaştırdı seni
ekim vakitlerini beklerken
yahut eksik bir şeyler var
yorulmuş, yolunu kaybetmişsin
her akşam yakıp yıkılan şehirlerde
kül olup kavrulmalı harabe görüntüler
bir yerlerde bir cümle olmalı
bir inkılap olmalı
vedaların alaca karanlığında
rüyaların akışı değişmeli
herkes kaderini yaşamak ister
kuyuya düşme
ihanete uğrama pahasına
yusuf olmak ister
her yusufun bir saraya sultan olamayacağını
bilir bilmesine
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!