Gecenin karanlığında tam belli olmayan bulutlar tane tane bırakıyor sallanan ağaç yapraklarına doğru damlaları...
Yıldızlar kaybolmuşçasına aratıyor kendini, zamanından beri farkında olmadan edindiğimiz alışkanlık durumundan...
Dağ ve yeryüzü, gökyüzünün devam eden koyu renkli parçaları gibi görünüyor uzaklarda gezdirirken bakışlarımızı.
Daha ne kadar yazarım, uykum var yürüyorum...
Karanlık benden artık, ışık var ama kapatıyorum.
Aramıyorum hiçbir şeyi çünkü o kadar sürünüyorum.
Yorumlarımın yorumlarını yorumlarken yoruluyorum.
Yatarım biraz daha fakat ne kaçırdığımın farkındayım.
Gönlümden geçenlerce yazdığım yazılarda,
Yürüdüğüm ve gittiğim her istikametin sonunda,
Onca gördüğüm her rüyada,
Sen vardın,
Bana tesir etmişsin.
Gülüşü güzel, gamzesi özel yanaklarına işlenmiş...
Pembe tondan cildinden altın gibi parlak geçişleri.
Nasıl da cilveliydi keyfi yerinde hanımlar paklanmış...
Hepsinin içinde mukadderat kimseler sen etmedi.
Tatlı tatlı, tatlı ile tatlılığına tat katan tek taşlı kadın.
Benim olan her parçamla, senden istediğim her parçamı alabilmek için çabalıyorum bencilce, aslında senin olan parçalarından.
Ortaklıklarımız ikimizi bir yere topluyor birbirini çeken ama istemediğimiz bir şekilde, daha birbirimizden haberimiz dâhi olmadığımız konularda.
Hissedebileceklerimizi düşündükçe hazmedilebilecek türden bir tadı olmasa da, sınırlarımızı aştığımız anda zevki elimizde olabilecek tek parçasıyız bu bütünlüğün.
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!