Yaz-yaz, dök içini, kan kus veya içini boşalt bir şekilde.
Kaz-kaz, in derine, parçala kendini veya ulaş bir yere.
Çiz-çiz, ilerle, bir yol seç veya güzelinden son bul kendine.
Bak-bak, gör biraz, daha uzaklara eriş, farkına var özünde.
Sev-sev, biraz inan, kendine, ona güven ilk ve son kez...
Ne hissedemeyeceğim kadar uzak, ne de dokunabileceğim kadar yakınımdasın,
Selam verir bana her baktığım yönde bulunan silüetin,
Konuştuğumda, sözlerimle aktarabildiğimden çok daha fazlazısın,
Gel artık ırak olma bana, daha da kaybolmadan hayalin.
Yaz gecesinde esen ılık rüzgar dudaklarımı kurutuyor.
Sesi ile serinletirken dokunuşları ile içimi ısıtıyor.
Sessizlik içinde dinliyorum karanlıkta bekleyerek,
Onu anlayamayacağımı yüzüme vurarak söylüyor.
Çarpan şimşek ile anlıyorum ufukta bir parlama olduğunu.
Başlığa aldanmayın, daha neler yazacağım neler...
... Belki de... Belki de bu yazdığım son şeylerdir farkında olmadan.
Sanki intihar edecekmişçesine, öleceğimi görmüşçesine hatta artık hayatımı bitirmişçesine bekliyorum ölümü...
Son dediğin ölüm değildir ama...
Ne sen ne ben buna inanabiliriz yaşadıklarımızdan sonra, keşke farklı düşünceler ve muhteşemlikler adapte edilseydi ruhumuza fakat biz bunları gördük bunları yaşayacağımıza inanıyoruz.
Her şeye rağmen ben, yine de bu duvarlarla çevrili etrafımızı parçalayıp, özgürlükle yapabileceklerimizi ve yaşayabileceklerimizi seçebilmemiz için uğraşıyorum.
Sevgilim sevdiğim ise, şansımı denemek için,
Sevdiğim sevgilim seni hak etmeyen bir anlatım,
Hakkında bilmediklerim bile aklımda alır bir biçim,
İlk ve son kez sevebileceğimi, sonunda ilk kez anladım.
Kalan nedir geriye?...
Yarını düşünmek isterken geceleri,
Yattığın yatakta rahatsız sağa sola dönerken,
Yorgunluğunun ağrıları,
Hem fiziksel hem zihinsel,
Aynı zamanda duygularını sömürüyorken,
Gözüne ilk çarpan ne geçmişine baktığında?
O hüzünlü ve acı dolu günleri özlüyor musun?
Seviyor musun hayatını daha çok çabalarken?
Kalbinde boşluk açmadan yaşayabiliyor musun?
Sorabildiğin kadar mı sanıyorsun güçlü olduğunu?
Sevdiğim müziği severek mi dinliyorum sence?
Her baktığımı görebiliyor muyum istediğimde?
Duygularım ve düşüncelerim karışıyor gittikçe,
Ne yapacağım ağlamaya muhtaç hissettiğimde?
Uykumu aldığımı mı düşünüyorsun gecelerimde,
Sarıldığım yastık sayısı arttıkça her geçen gece,
Yenilmiş sayılmaz mıyım hayata karşı?
Uzandığımda yatağa tavana bakarak,
Kurduğum hayallere ihanet etmiş olmaz mıyım?
Başkalarına kızdığımdan daha fazla kızsam sevdiklerime,
İnsanlık geç gelir, tatlı yenir tuzlu denir.
Kim bilir ki asıl tatlıya lezzeti tuz verir.
Ben yazıp bırakıyorum, ileride okunabilir.
Herkes ne güzel, yazıyor, yazıyor, yazıyor....
Sorsanıza kendinize, bunları kim okuyor?
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!