Sadece sana okumak isterim sensiz kalan aşkın günlüğünü;
Gözlerini kapak yaptığım, ölümsüzleştirdiğim tatlı gülüşünü.
Sayfaları titizlikle dokuduğum; hecelediğim her sözünü
Sana dokunurcasına resmettiğim, o sensiz aşkın günlüğünü.
Geride bıraktığı yılların tozları sarartmış yapraklarını.
Yalnızlık bana, bana yar oldu
Yaşadığım bu şehir bana har oldu
Bir köyüm bile yok, başım kar oldu
Ben seninle geleyim yeşil han olsun
Yüreğime akıttım yaşları gözümden
son bir odun kalmıştı sobaya atmadık
söylenmedik son bir söz, son bir bakışın
demek ki, aşk böyle bir şey
gönül varmıyor
yakıp geçmeye...
Öyle bir dost lazım ki,
Dost olduğunu bileyim,
Her an yanımda hissedeyim.
Bazen kulağımı çeksin ama affedebileyim.
Bazen de benimle ağlasın, benimle gülsün.
Gülsün ki gülebileyim.
Yapraklarım dökülüyor son bahar düştü üstüme
Geriye baktığımda, sancı veriyor göğsüme
Acılarla, tatlılarla geçen bu ömrüme
Sensiz son vereceğimi düşündükçe içim titriyor
İlk baharı görmeden, ikinci bahar neyime
Hayatın arka bahçesinde
Bekle beni gece yarısı
Gelirim; geleceğim sessizce
Defterleri dürüp
Kalemleri bir bir kırıp
Hesap sorduktan
zaman nasıl da akıp gidiyor
arabanın arka koltuğundan
'geldik mi, geldik mi? ' diye sorarken
kendimi birden direksiyonun başında buldum
ve artık varmak üzereyim...
/Mustafa Bay'a/ Metafor...
-I-
güneşin kızgın batışından anlaşılıyordu...
bu gidiş, öyle bir gidiş değildi
kaybolurken denizin al yanaklarında
Bazı gecelerde bakarım odamın camından
Meraktan, öylesine sorarım kendi kendime
Gece mi gündüze hükmetti, gündüz mü geceye
Hangisi Kaybetti, neler elde etti kazanan
Dökülen yapraklar ağaçtan ne aldı götürdü
her şey mevsiminde güzel derler
en güzel aşklar baharda yaşanır
ne var ki...
hiç eksilmedi bahçemde krizantemler
gençliğime isyanım işte bundandır
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!