Sevdiğim, cananım, hasretim
Sen benim aymayan sabahın saf ışığımsın
Dinmeyen sevdamın kor güneşimsin
Bir türlü aklımdan çıkmayanım
Daha önce hiç böyle özlemediğimsin
İstanbulsu duygular sarmış ruhumu
içim öylesine kalabalık ve yıpranmış
kendime iyilik etmek iyi gelmiyor sanki
Bana hiç yaramıyor İstanbul
sanırım bırakmalıyım artık
Günler sonbahara göz kırpıyor
Geceler ise yıldızlara hasret
Hepsi dışarıda hapsolmuş
Ne gelesim ne de hevesim var
İçime sıkışmış çıkamıyorum
Ama öyle bir gidesim var ki
Çok mu geciktik, sona mı kaldık
Düşünmeden edemiyorum
Oysa üç vakte kadar kavuşabilirdik aslında
Belki üç gün, üç ay, üç yıl, hatta üç ömür sonra
Kim bilebilirdi ki, kim bilebilirdi
Düştüm bir sevda yoluna
Düştüm bir sevda yoluna
Gam bağladı sol yanıma
Geceler gündüzüm oldu
Geceler gündüzüm oldu
Kelebek pupası ıssız hücrede
Bedeni sarılmış beyaz örtüye
Kozanın içinde sıkışmış halde
Aynı benim gibi dayanamıyor
Günü gelince ise göçüp gidiyor
Uzaklarda kaldı artık gözlerin
Bir gittin bir daha geri dönmedin
Sensiz ne yaparım, hiç düşünmedin
Canımdan çok sevdim, anlatamadım
Soğuklar kurbanı gece buluyor
Lokma Tatlısı
'hayatın bir tarafına tutunmak gerekiyordu
bir ağacın köklerine tutunduğu gibi'
ne yani, anlamama imkan yoktu ki
sahipsizliği ve dünyaya atılmışlığı
süzülür hüzün sonbahar akşamlarında
ipekten çiçekler bahçesinde
ve hayaller yıkılır zamansız aşkın ertesinde
öyle bir aşk ki, sakarin tadında adeta
elektrikli şömine önünde içilen
bir bardak poşet çayın
Tadımlık bu hayat sensiz anlamsız
Mevsimler geçiyor, öyle amansız
Gidenler gitse de her şey zamansız
Sen yokken yanımda yüreğim dermansız
Gitme yanımda kal, çok özlüyorum




Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!