Havanın karardığı andır yürekteki söz
Hangi resime baksam çeviriyor yüzünü
Saçlarımı yakıyor mendilimde sönmüş köz
Aynalar çoğaltınca unutulmuş bir hüznü
Bulutun ağladığı geceyi bulamadım
Kafdağına götürsün diye varlık sırrımı,
Bak, ufuktan ufuka uçan kuşa anlattım,
Düzler bahane buldu, ovalar yorgun düştü,
Doruklara tırmanan bir yokuşa anlattım,
Önüme çıktı kader ülkesi perde perde,
AYIŞIĞI ve HÜZÜN
Kirpiklerinden kayan yıldızları saymadım,
Hesabını yapmadım sensiz geçen zamanın
Gün batmış, gece olmuş, yönler karma karışık;
Yolu kesilmiş, hayat taşıyan son kervanın
1.
Ufukta gezerken tatlı bir serap
Bütün çiçeklerden bir hoş demet yap
Bana o gül yüzlü zamanı anlat,
Bana gülden yapma ıtırlar koklat
Can dostlara içten bir selâm söyle
Yollar sana gider sessiz
Çiçekler sende eğleşir
Sahili kucaklar deniz
Senin adınla söyleşir
Uzaktan bir mektup gelir
Gülistana gelseydin gül rengini alırdın,
Bir ömür boyunca gül rengiyle kalırdın
Gül merhemi sürerdin derinleşen yarana,
Gülden buket taşırdın gülsüz kalan yârâna
(Bekledim gelmesini, elinde bir demet gül
Ya da sıcak küllerden arta kalan bir kaç köz
Kazası gelecek bir zamana kalan öçle
Ya da hiç yaşanmayan bir eylûl sabahıyla)
Kış bu, perdesini bir yarasa kanadıyla
Camlardan sis dağıldı, gün yeşerdi yeniden,
Bir annenin gözyaşı kadar özgürüm şimdi,
İşgal nedir bilmeyen; cesur, temiz ve yiğit,
Bir dağın karlı başı kadar özgürüm şimdi,
Eşya haykırıyor bak, eşya gülüyor: hey hey
Gurbetin günleri uzar da uzar
Kaç yıl oldu bilmem, say anneciğim
Ateşler yüzümde bir gül kovalar
Elini alnıma koy anneciğim
Dağlar yüce, yolum aşamaz oldu
1-Büşra
Gül senin bağrında bir bahar olur
Muştu sende büyür, gün seninledir
Mektuplar seninle okunur hergün
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!