Hüseyin Arslan 3 Şiirleri - Şair Hüseyin ...

Hüseyin Arslan 3



Sarhoşum sarhoşum, uyandırmayın beni
Bırakın sallana salana yürüyeyim!
Normallik dediğin nedir ki?
Herkes konuşmaya ҫalışıyor aynı dili

Devamını Oku
Hüseyin Arslan 3

Acı Bir Başkadır ve Taşıyan Kadar Büyüktür

Dünya Karanlıktır, en ҫok aydınlatılması gereken bir yaşam atmosferi olarak! Acı ölҫüsüzce büyüktür düştüğü yeri yaktığı kadar!

Dünya gerҫekten karanlıktır. Mevsimin güneşinin ruha ve bedene yükleyeceği pek fazla bir şeyi yoktur.
Yaşını söyleyen birisinin acılarını abartısız hesaplayacak kadar acı birikimleri vardır her bir insanın. Ve bunun hesabını kimseye veremez! Verecekkadar da kuvvetli değiliz!

Devamını Oku
Hüseyin Arslan 3

Acı Bir Başkadır ve Taşıyan Kadar Büyüktür
Dünya Karanlıktır, en ҫok aydınlatılması gereken bir yaşam atmosferi olarak! Acı ölҫüsüzce büyüktür düştüğü yeri yaktığı kadar!

Dünya gerҫekten karanlıktır. Mevsimin güneşinin ruha ve bedene yükleyeceği pek fazla bir şeyi yoktur.
Yaşını söyleyen birisinin acılarını abartısız hesaplayacak kadar acı birikimleri vardır her bir insanın. Ve bunun hesabını kimseye veremez! Verecekkadar da kuvvetli değiliz!

Devamını Oku
Hüseyin Arslan 3

İsmet Özel diyor ki;
Acı duymak ruhun fiyakasıdır. Evet öyledir, ama yüreğin, ruhun eğiticisidir. Eğitir ruhu, sızlata sızlata! Acı bedende ki direnci dilin gözlerine taşımakaynağıdır.

Acı, en sade, en narin, en kibar ve en saf duyguların ruha nüksetmesidir. O bir mekanıdır önce ruhun sonra bedenin, seni inlete inlete yüreğinde yurt kurmuş bir tahttır. Inmesi olanaksız olan!

Acı, ezilmişliği, şaşkınlığı, bunaltıyı, sıkıntıyı, elemi, derti, yenilgiyi, kaybetmenin ҫaresizliğiyle bir daha yerine gelmeyecek düzelmenin mekan tuttuğu yurtluktur!

Devamını Oku
Hüseyin Arslan 3

Acılarım Var Yașamak İҫin

Derin izler kaldı geriye senden!

Ҫok uzaklardan geliyordum ben! Hayatla nerede ve nasıl tanıșacağımı bilmeden yollara düștüm sancılı endișeler iҫinde!

Devamını Oku
Hüseyin Arslan 3

Derin izler kaldı geriye senden!

Ҫok uzaklardan geliyordum ben! Hayatla nerede ve nasıl tanıșacağımı bilmeden yollara düștüm sancılı endișeler iҫinde!

Elimde hiҫ bir ipucu olmadan ve rotasız ҫıkmanın serzenișleriyle sallana salana bir hedef saptamıștım kendime! Uzun bir hikaye değil de, hayatın bana yüklediği sorumluluk gereği fırtınalı birikimlerdi benimkisi! Bir bașımaydım hep! Senden önce!
Kalabalıklıkların yanlız ҫoğullarından birisiydim kendisini gecenin koynuna atan ve sürekli pencerelerden hayatı seyretmeye ҫalıșan! Bir köktüm dalları olan ve gelip dallarımdan tutması gerekeni beklerken incinerek ilerliyordum bir bașıma! Hep baharı beklerdim; mevsimsel baharlar ise bana güzden farksız gelirdi bazı yıllar! Bir boșluğun girdabında dönmenin sersemliğiydi bașımda ve yüreğimde tașıdığım hazan mevsiminin en fırtınalısıydı her șey! Bașka bir tükenișin varolușuydu ruhumdan kopan acılara eșlik eden! Ne zaman düșüncelerimden yüreğime bir sızı geҫse; ayrılıkları, vedaları, yanlızlıkları, bir de istemeden rüzgar gibi geҫișleri solgun ҫehremin hüzünlü bekleyișleriyle harmanlardım! Bir de henüz tam betimlemesini yapamadığım ҫektiğim derin ‚ofların ve sızlanmaların‘ buz parҫası gibi yüreğimi parҫalayıșlarını yașardım ve de yașıyorum. Ve bu iҫ ҫekișlerin korkularıma ortak olduğu dalgın bakıșlarımın uzakları seyredișiyle kendi yıkılıșıma tanıklık ederim! Ya da, Fernando Pessoa’ın dediği gibi: „ben kendimin ve geçip giden zamanın seyircisiyim...'“

Devamını Oku
Hüseyin Arslan 3

Bu gün de acılı hislerle döndüm eve
Sen yoktun, gelipte kapıyı açmadın yine
Boynum büküldü,
Anahtarlar elimde
Zile basıp kapıyı açmanı bekledim
Her zaman ki gibi gülümsemelerinle

Devamını Oku
Hüseyin Arslan 3

Bu gün de acılı hislerle döndüm eve
Sen yoktun, gelipte kapıyı açmadın yine
Boynum büküldü,
Anahtarlar elimde
Zile basıp kapıyı açmanı bekledim
Her zaman ki gibi gülümsemelerinle

Devamını Oku
Hüseyin Arslan 3

Acımasız bir son bekliyor hepimizi
Sarılıp gittiğimiz bir kaç metre kefen bezi
Yaşadıkca göreceğiz daha çok rezaleti
Takma omuzlarına insanlıktan başka
Hiç bir apoleti!
Sök gitsin göğsünde ki rozetleri

Devamını Oku
Hüseyin Arslan 3

Akşamlar, yaşamın orta yerine gökten düşen yıldırım gibi hüzün ve acı veren saatlerin ruha sapladığı bir kurşundur! Bu saatlerde insan önce kendisiyle hesaplaşır, sonra da dünyayla! Akşamlar, gönüle acının yükledigi en ağır yükleri omuzlamak için ruha çöken karanlığın başlangıcıdır.Burada başlar saatler geçmek bilmemeyi! Bu saatlerde sızlar icin! Bu saatlerde ağlarsın, geçmişine, geleceğine, yaşamadığın yaşatılmadığın günlere …

Akşamlar, kedere ev sahipliği yapan ve elemin tavan yaparak kederle dertleşmesinin aynı payda birleşme saatleridir. Bu saatlerde daha çok yorulur insan! Bu saatlerde bekler gelsin diye bekledikleri! Bu saatlerde yorulur insan kendi beklentilerine günün yoğunlugunda cevap bulamadığı sorunlara ve sorunlara cevap aramayı!

Akşamlar, insanın en çok kendine kırıldığı anlardır öksüz bir çocuk gibi, ya da sahibini bekleyen bir kedi gibi pencere kenarında aysız gökyüzünü seyrederek teselli bulmak için yıldızları araması!

Devamını Oku