Bir ezgi
dudağında yarım
gözkapaklarında
kıyı bekler
sözsüz bir melodi
Karga,
taşıdınsa ay ışığını,
kon gönül kıyılarına,
gel beri.
Gözler, bilinçaltına açılan bir kapı,
Bir nehir, derinliklerde yiter,
Her bakış, kırık bir yıldızın yankısı,
Masallar, sırlarla usulca silinir.
Bir dokunuş, gökyüzü kadar yakın,
Gece,
diken üstünde yürüdü.
Işık,
sessiz kanatlarda süzüldü.
Kırık aynaların içinden
umut arandı.
ayakkabı bağcıkları değil,
zamanın soluk kıvrımında
asılı kalmış eski bir fısıltı
bankın köşesinde oturuyordu biri
adı
Seninle doğdu sabah,
ışığın düşmeden önce
gözlerinden süzüldü evrene.
Zaman, sende ilk yarığını duydu.
Varlık,
kendini sende hatırladı.
seni
camı buğulayan bir çocuğun
ilk hıçkırığında tanıdım
annemin gözlerinden dökülen
bir bakıştın belki
ya da bir yıldız yaprağına kazınmış
Onlar gittikten sonra,
adına yeni yollar inşa edilir,
ama kokuları yoktur,
izleri silinmiştir!
İnsanlık dedikçe taşlanır eller,
Rüzgâra kanatlarımı açtım
bir gülümsemenin kıyısında değil,
iç çekişinin tam ortasında,
ömrümün suskun parantezinden
adımı unutan sabahlara süzüldüm.
yuvaya döner
kalbin unutulmuş sesi
işiten yerde
söz
gecenin özünden
Bu şaire henüz hiç kimse yorum yapmadı. İlk yorum yapan sen ol!